İŞVERENİN SORUMLULUĞUNDA KAÇINILMAZLIK İLKESİ

484654-3-4-7a61aİşçinin iş kazasına maruz kalması ve meslek hastalığına yakalanması halinde, işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınması gerektiği 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 21 inci maddesinde: “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…” şeklinde belirtilmiştir.

Kaçınılmazlık ilkesinin ne anlama geldiği ise Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45/3. maddesinde: “İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.” şeklinde açıklanmıştır.

Söz konusu Yönetmelik hükmü gereğince, işveren tarafından alınması gereken tüm önlemler alınmasına rağmen, iş kazası ve meslek hastalığı meydana gelmişse işveren olayın kaçınılmaz olduğunu ileri sürebilecek ve kusurlu sayılmayacaktır. Ancak olayın meydana gelmesinde işveren tarafından alınması gerektiği halde alınmamış bir tedbir tespit edilirse işveren olayın kaçınılmaz olduğunu ileri süremeyecektir.

İşveren tarafından, hangi önlem alınırsa alınsın, ne kadar dikkat ya da çaba sarf edilirse edilsin önüne geçilebilmesi mümkün olmayan olayların en belirgin örneği ise tabiat olaylarıdır. 

Özel hukuktaki sözleşme ilişkilerinde veya haksız fiillerde borçlunun ya da failin sorumluluğunu belirlerken fiille (ya da sebeple) sonuç arasında bulunması gereken uygun nedensellik bağı kurulamaz ya da kesilir ise borçlu ya da fail, sonuçtan sorumlu tutulamamaktadır. Uygun nedensellik bağını kesen sebepler başlıca üç tanedir; mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve üçüncü kişinin kusuru. Kaçınılmazlık ise, uygun nedensellik bağını kesen sebeplerden en önemli olanı olup mücbir sebebin bir unsurudur.1

Diğer taraftan, mücbir sebep ile kaçınılmazlığı birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Mücbir sebep, hayatın olağan akışı dışındaki olaylardır. Kaçınılmazlık ise, hayatın olağan akışı içerisinde meydana gelebilecek tesadüfi durumlardır. Mücbir sebep ile kaçınılmazlığın sorumluluk açısından farkı ise, mücbir sebepte işverenin sorumlu olmaması, buna rağmen kaçınılmazlıkta hakkaniyet gereğince işverenin sorumluluğunun söz konusu olabilmesidir.2

Ancak, iş kazalarının tümüyle kaçınılmaz olduğu durumlarda işverenin sorumluluğundan söz edilememektedir.3 Çünkü mevzuat gereği alınması gereken tüm önlemler alınmış olmasına rağmen, önlenmesi mümkün olmayan bir durum söz konusudur.4

Son olarak kaçınılmazlık ilkesi ile ilgili olan Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olan adam çalıştıranın özen sorumluluğundan da bahsetmek gerekirse, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 66. maddesinde: “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.” şeklinde hüküm kurularak adam çalıştıranın özen sorumluluğuna işaret edilmiştir. Adam çalıştıran çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken gerekli özeni göstermeli ve işletmenin çalışma düzenini zararın doğmasını önlemeye elverişli halde bulundurmalıdır.

1 27 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 2012/10-1141, Karar: 2013/282, Tarih: 27.02.2013.

2BALOĞLU,Cem: İşverenlerin İş Kazalarından Doğan Hukuki Sorumluluğu, s.120 Balcı, a.g.m., s.163.

3Tuncay, C. (2006). Kurumun İşverene Rücuu– Olayda Kaçınılmazlık Durumu. Sicil Dergisi, (6), s.186.

4Güzel, A., Okur, A.R. (2003). Sosyal Güvenlik Hukuku. İstanbul: Beta Yayınevi, s.247, Araslı, U. (2002). Sosyal Güvenlik ve Sosyal Sigortalar. Ankara: Turhan Kitabevi, s.511.

                                                                                                                                                               Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir