MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – II

Bir önceki yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından genel hatlarıyla bahsetmiştik (Lütfen bkz…) Bu yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında ihtilafın çözümü için mahkemenin yasa ve yerleşik içtihatlar uyarınca göz önünde bulunduracağı kriterlerden söz edeceğiz. Aşağıda bir örneğini alıntıladığımız yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, ihtilafın çözümünde muvazaa ve […]

Devamını Oku

MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

Muris muvazaası, miras bırakan kişi ile işlemin diğer tarafı olan kişinin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yaptıkları gizli anlaşma olarak tanımlanabilmektedir. Muris muvazaasından bahsedebilmek için muvazaalı işleme konu edilen malvarlığının tapuya kayıtlı bir taşınmaz olması, miras bırakanın görünürdeki işlemi yapmasındaki amacın mirasçısından mal kaçırmak olması ve aynı zamanda görünürdeki işlemle gerçek işlemin farklı olması gerekmektedir. Mirasbırakanın; […]

Devamını Oku

İSPAT YÜKÜ VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRILIK KRİTERİ – III

Av. Sevcen CAN & Av. Yasemin ÇORAK Bir önceki yazımızda hayatın olağan akışına aykırılık kriterinin ispat yüküne etkisini açıklamıştık (Lütfen bkz…) Bu yazımızda konuya ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler paylaşacağız. Yargıtay’ın ispat yükünün belirlenmesinde hayatın olağan akışı kriterini uygulamasına aşağıdaki örnekler gösterilebilir: Yargıtay inanç ilişkisi ve kötüniyet iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bir […]

Devamını Oku

MUVAZAA VE İNANÇLI İŞLEM

İnançlı işlem kavramından ve inançlı işlemlerin pratikte sık karşılaşılan örneklerinden daha önce bahsetmiştik. Bu yazımızda ise, şekli bakımdan birbirine benzer olan muvazaa ve inançlı işlemin ayrımından söz edeceğiz. Muvazaa, bir hukuki ilişkide tarafların, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçek iradelerine uymayan ve tarafları bağlamayan bir görünüş yaratmak konusunda yaptıkları gizli anlaşma olarak tanımlanabilir (İlgili yazımız için […]

Devamını Oku

ŞUF’A (ÖNALIM) BEDELİNİN DÜŞÜK GÖSTERİLMESİ – ÖNALIM HAKKININ KULLANILMASINDA MUVAZAA

Paylı mülkiyet ilişkilerinde paydaşlardan biri; kendi payını paydaş olmayan 3. kişilere devretmesi halinde diğer paydaşların önalım hakkı doğacaktır. Bu hak; mülkiyet ilişkisine yabancı kişilerin girmesini engellemeyi ve mülkiyet konusu eşyanın kullanımına kolaylık sağlamayı hedeflemektedir. Önalım hakkı kanundan doğan önalım hakkı olarak tanımlanabilir. Payını devreden paydaş, bu devri diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirmek zorundadır. Bildirimi alan […]

Devamını Oku

MURİS MUVAZAASI

Muvazaaya ilişkin daha önceki yazımızda genel bilgiler paylaşmıştık (İlgili yazımız için bkz…). Muvazaanın pratikte karşımıza çıkma şekillerinden biri olan muris muvazaası, miras bırakan kişi ile işlemin diğer tarafı olan kişinin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yaptıkları gizli anlaşma olarak tanımlanabilmektedir. Muvazaa anlaşmasıyla görünüşteki işlem mirasçıları aldatmak  amacını taşımakta, işlemin tarafları arasında hüküm ve sonuç doğurmamaktadır. Muvazaa […]

Devamını Oku

MUVAZAA NEDİR?

Muvazaa, bir hukuki ilişkide tarafların, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçek iradelerine uymayan ve tarafları bağlamayan bir görünüş yaratmak konusunda yaptıkları gizli anlaşmadır. Muvazaalı işlemde irade ve beyan arasında uyuşmazlık bulunduğu için, söz konusu işlem geçersiz olmaktadır. Muvazaa, mutlak muvazaa ve nisbi muvazaa olarak ikiye ayrılır. Mutlak Muvazaa: Taraflar arasında gerçekte var olmayan ve tarafları kendi […]

Devamını Oku