REKABET HUKUKU KAPSAMINDA ZORUNLU UNSUR DOKTRİNİ

Av. Yasemin ÇORAK & Av. Sevcen CAN

Zorunlu unsur, hakim durumda olan bir teşebbüsün faaliyette bulunabilmek için mutlaka sahip olması gereken ve rakip teşebbüslerin söz konusu zorunlu unsura sahip olmaksızın pazarda ilgili faaliyette bulunma ve rekabet etme imkanı elde edemeyecekleri taşınır-taşınmaz mal, tesis, malzeme, fikri mülkiyet hakları gibi unsurlar olarak tanımlanabilir.

Tüm gerçek veya tüzel kişiler, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince kanunlardan kaynaklanan sınırlandırmalar çerçevesinde istedikleri konu ve kapsamda sözleşme akdetmekte serbesttir. Zorunlu unsur doktrininin, sözleşme serbestisine bu anlamda getirilen bir sınırlandırma olduğu ifade edilebilir.

Zorunlu unsur doktrini, hakim durumdaki bir teşebbüsün, ilgili faaliyet için zorunlu unsur niteliğinde olan unsurları rakip teşebbüslere kullandırmayarak, dolayısıyla rakip teşebbüslerin söz konusu faaliyeti sürdürmesinin önünü kapatarak hakim durumunu kötüye kullanmak suretiyle pazardaki rekabeti engellemesi halinde uygulama alanı bulmaktadır. Zorunlu unsur doktriniyle, zorunlu unsura sahip hakim teşebbüse, sahip olduğu zorunlu unsuru rakip teşebbüslere de kullandırmak yönünde anlaşmalar yapma yükümlülüğünün getirilmesi mümkün olmaktadır.

Zorunlu unsur doktrinine Avrupa Topluluğu Adalet Divanı’nın (“ADAT”) verdiği Commercial Solvent kararı, uygulamadan örnek olarak gösterilebilir. ADAT, Commercial Solvents’inaminobutonal isimli hammadde kaynağını elinde tutarak hakim durumda olduğu ve bu pazarı tek başına kontrol ettiğini tespit etmiş, bu hammaddeyi kullanarak ethambutol üretimi gerçekleştiren Zoja’ya, kendisinin de bu pazarda faaliyet gösterecek olması nedeniyle hammadde satışını kesmesini hakim durumun kötüye kullanılması olarak değerlendirmiş; Commercial Solvent’in hammadde tedarikine devam etmesi yönünde karar vermiştir.

Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir