VASİYETİ YERİNE GETİRME GÖREVLİSİ (VASİYETİ TENFİZ MEMURU)

Vasiyeti yerine getirme görevlisi diğer bir adıyla vasiyeti tenfiz memuru, miras bırakan kişinin son isteklerini yerine getirmesini kendisinden istediği kişidir. Vasiyeti yerine getirme görevlisi, yasal veya atanmış mirasçıların dışında bir kişi de olabilmektedir. Vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevine başladığı sırada fiil ehliyetinin bulunması gerekmektedir. Miras bırakan vasiyeti yerine getirme görevlisi tayin ederek mirasçılarının miras konusunda […]

Devamını Oku

EL YAZILI VASİYETNAME

Bir önceki yazımızda resmi vasiyetnamenin (Lütfen Bkz…) nasıl düzenleneceği üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda ise el yazılı vasiyetnameden bahsedeceğiz. El yazılı vasiyetname kolaylıkla düzenlenebilmesi, düzenlenmesinin masrafsız olması, düzenlenmesinin ve içeriğinin üçüncü kişilerden gizlenebilmesi nedeniyle resmi vasiyetnameye nazaran daha çok tercih edilmektedir. Fakat el yazılı vasiyetname; yok olma tehlikesi, bulunamaması ve kolayca tahrif edilebilmesi nedenlerinden dolayı da […]

Devamını Oku

HİLEYE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

Taşınmaz mülkiyeti kural olarak tapu siciline tescil ile kazanılır. Tapu siciline tescil geçerli olmayan bir nedene dayanarak gerçekleştirilmişse Türk Medeni Kanun’un (“TMK”) 1024. maddesinde de belirtildiği gibi yolsuz tescil söz konusu olur. (İlgili yazımız için lütfen bkz…) Tapu iptali ve tescil davası farklı nedenlere dayalı olarak açılabilmektedir. Bu nedenlerden birisi de hiledir. Hile, Yargıtay 1. […]

Devamını Oku

VASİYE VE DEVLETE KARŞI AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI

Vesayet altındaki kişinin zarar görmesi halinde vasi ile devletin sorumluluğuna ilişkin bir önceki yazımızda (Bkz: İlgili Yazımız…) detaylı açıklamalarda bulunmuştuk. Bu çalışmamızda ise, vasi ve devletin sorumluluğu dolayısıyla açılacak tazminat davasında zamanaşımına dair bilgilere yer vereceğiz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda anılan konuya ilişkin zamanaşımı hususu, olağan ve olağanüstü zamanaşımı olmak üzere iki ayrı şekilde […]

Devamını Oku

ÇOCUĞUN İSMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ YA DA ÇOCUĞA İSİM EKLETİLMESİ DAVASI

Türk Medeni Kanunu (“TMK”) madde 27/I “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.” hükmünü amir olup çocuğun isminin değiştirilebilmesi için de maddede de belirtildiği gibi haklı sebeplerin varlığı aranır. Eğer haklı bir sebep varsa ve evlilik birliği devam ediyorsa velayet hem anne hem de babada olacağı için çocuğun isminin değiştirilmesi için anne ve baba […]

Devamını Oku

İŞTİRAK NAFAKASINA MAHSUBEN YAPILAN ÖDEMELER

Bir önceki yazımızda (Lütfen Bkz…) iştirak nafakasından detaylı olarak bahsetmiş, nafaka borçlusunun müşterek çocuk için sarf ettiği; nafakanın konusunu oluşturan eğitim, kırtasiye, giyecek, yiyecek vb. gider kalemlerini nafakadan mahsup edemeyeceğini yargı kararları ışığında belirtmiştik. Aşağıda, konuya ilişkin bir Yargıtay kararını örnek olarak paylaşmaktayız; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/26225 E., 2018/11584 K.; “… Ahlaki bir ödevin […]

Devamını Oku

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ (MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ) NASIL YAPILIR?

Evlilik sözleşmesi ya da Türk Medeni Kanunu’nda (“Kanun”) yer alan ifadeyle mal rejimi sözleşmesi, eşlerin evlilik birliği süresi içerisinde mallarını nasıl yöneteceklerini belirleyen veya evlilik birliğinin sona ermesi durumunda malların nasıl tasfiye edileceğini düzenleyen bir sözleşmedir. Mal rejimi sözleşmesi, Kanun’un 203. maddesinin “Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak […]

Devamını Oku