AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE GÖRE KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA

Ülkemizin 18.5.1954 tarihinde onaylayarak taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (“AİHS”) mülkiyet hakkını esasen üç ilke üzerine oturtmuştur. Bunlar kısaca: genel olarak mülkiyet hakkına saygı, kamu yararı nedeniyle hukuka uygun şekilde mülkiyet hakkından yoksunluğun meşruluğu, kamu yararına uygun şekilde mülkiyet hakkının kullanım düzenlenmesinin meşru bir müdahele sayılması. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) önüne gelen dosyalarda […]

Devamını Oku

AİHM KARARLARININ UYGULANMASI

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf ülkeler, Sözleşmeye taraf olmakla bunun doğal bir sonucu olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) kararlarına uymayı kabul etmiş olurlar. Taraf devletler için bağlayıcılık kararların kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Uygulama aşamasına gelindiğinde ise AİHM müdahaleci bir davranış sergilemez, aykırılığın tespitini gerçekleştirdikten sonra kararların icrasınının takibini Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne bırakır. Bu takip […]

Devamını Oku

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE TAZMİNAT TALEPLİ BAŞVURULAR

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (“AİHS”) taraf olan ülkeler Sözleşme’nin gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu doğrultuda AİHS ile güvence altına alınan hakların ihlali halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) konuyu dava haline getirebilecektir. Hal böyle olunca akit devlet olan Türkiye de söz konusu davaların tarafı olabilmektedir. AİHS 46. maddesinde “Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin […]

Devamını Oku

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARI

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (“AİHS” ya da “Sözleşme” olarak anılacaktır.) 1950 tarihinde imzalanmış ve bu sözleşme ile birçok temel hak ve hürriyet koruma altına alınmıştır. Türkiye ise bu Sözleşme’yi 18 Mayıs 1954’te onaylamıştır. AİHS’de tanınan temel hak ve hürriyetleri, AİHS’yi imzalayan devletlerden biri tarafından ihlal edilen kişiler, hakkı ihlal eden devlete karşı Sözleşme’ye dayalı kurulan […]

Devamını Oku