MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASI

Miras sebebiyle istihkak davası, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 637 ila 639 hükümlerinde düzenleme altına alınmış olup, yasal mirasçılara ve atanmış mirasçılara tanınan, tereke üzerinde mirasçı sıfatıyla sahip oldukları miras haklarının dava yoluyla korunması amacıyla düzenlenmiş bir dava türüdür. Miras sebebiyle istihkak davası, yalnızca yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar tarafından, tereke üzerinde mirasçılık sıfatıyla sahip oldukları […]

Devamını Oku

KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ – II

Bir önceki yazımızda kişilik hakkını açıklamış ve kişilik haklarını koruyan düzenlemelerden kısaca bahsetmiştik (Lütfen Bkz…). Bu yazımızda ise kişilik hakkının ihlali halinde yasa tarafından sağlanan hukuki koruma yollarından söz edeceğiz. Kişilik hakkının ihlali halinde hukuki koruma yolları, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) madde 25; “Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş […]

Devamını Oku

AVUKATIN HAKSIZ YERE BAROYA ŞİKAYET EDİLMESİ KİŞİLİK HAKKI İHLALİ OLUŞTURUR MU – I

En yaygın tanımıyla kişilik hakkı, kişinin; maddi, manevi ve iktisadi varlığı üzerindeki haklarıdır. Kişilik haklarının kapsamına kişinin; yaşamı, vücut bütünlüğü, sağlığı, yaşam alanı, resmi, şeref ve haysiyeti üzerindeki hakları girmektedir. Haksız yere baroya şikayet edilmesi sonucunda avukatın ihlal edilen kişilik hakkıysa, şeref ve haysiyeti üzerindeki hakkıdır. Şeref ve haysiyet gündelik yaşamda birbirlerini karşılar anlamlarda kullanılsa […]

Devamını Oku

KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ – I

En kısa tanımıyla kişilik hakkı, kişinin; kişiliğini oluşturan, maddi ve manevi tüm varlığı ve değerleri üzerindeki haklarıdır. Kişilik haklarının kapsamına kişinin; yaşamı, beden bütünlüğü, sağlığı, özel hayatı, şeref ve haysiyeti, sesi, fotoğrafı, ismi ve sair çok sayıda kişilik değeri girmektedir. Kişilik hakkı, Yargıtay’ın yerleşik görüşüyle de; “TMK’nın 24 ve BK’nın 49. maddelerinde belirlenen kişisel hakları, […]

Devamını Oku

NAFAKA ARTIRIMI

Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) düzenlenen 4 çeşit nafakadan (tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakası) bu yazımızda yoksulluk nafakası üzerinde duracağız. Yoksulluk nafakası TMK’nın 175.maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Nafaka, sermaye veya irat şeklinde […]

Devamını Oku

MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – II

Bir önceki yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından genel hatlarıyla bahsetmiştik (Lütfen bkz…) Bu yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında ihtilafın çözümü için mahkemenin yasa ve yerleşik içtihatlar uyarınca göz önünde bulunduracağı kriterlerden söz edeceğiz. Aşağıda bir örneğini alıntıladığımız yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, ihtilafın çözümünde muvazaa ve […]

Devamını Oku

AKIL HASTALIĞI VEYA AKIL ZAYIFLIĞI SEBEBİNE DAYALI VESAYETİN SONA ERMESİ HALİNDE VASİNİN YAPMASI GEREKENLER NELERDİR?

Akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı sebebine bağlı olarak verilen vesayet kararı, ancak yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinin bir başka deyişle vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerekli kılan nedenin ortadan kalkması durumunda, ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi vesayetin sona ermesine karar verecektir. Vesayetin sona ermesi talebini, kısıtlı ve ilgililerden her biri ileri sürebilecektir. Herhangi bir sebeple […]

Devamını Oku