TUTUKLAMAYA İTİRAZ

Suç işlediğine dair bünyesinde kuvvetli şüphe barındıran kişinin; delilleri karartması ve kaçmasını engellemek için sanık veya şüphelin cezaevinde tutulması şeklinde gerçekleştirilen güvenlik tedbiri, tutuklama olarak isimlendirilmektedir. Tutuklama hakkında detaylı bilgiye önceki yazımızda yer vermemiz nedeniyle, burada hatırlatma amacıyla sadece tanım bilgisini vermekle yetinmekteyiz. (Tutuklama hakkında detaylı bilgi için lütfen bakınız.) Tutuklama, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından […]

Devamını Oku

SUÇTA ŞAHSİLİK

Hukuk çevresinde suç, kanunların belirli cezalandırma şekillerine tabi tuttuğu durumları ifade etmektedir. Bu cezalandırma aşamasındaysa karşımıza; suçta ve cezada kanunilik, suçun şahsiliği gibi kişileri koruyucu bazı evrensel ilkeler çıkmaktadır. Biz bu yazımızda diğer ilkeleri bir kenara bırakarak, suçun şahsiliği ilkesini ele alacağız. Suçun şahsiliği, Ceza Hukuku alanındaki en önemli ilkelerden biridir. Bahsi geçen ilkeye göre […]

Devamını Oku

KULLANMA HIRSIZLIĞI SUÇU

Kullanma hırsızlığı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünün 146. maddesinde düzenlenmiştir. TCK madde 146:“Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.”Maddeden de anlaşılacağı üzere suç, bir kimsenin kendisine […]

Devamını Oku

ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, suçun işlenip işlenmediği hakkında en ufak bir tereddüt duyulması, tam bir vicdani kanaatin oluşmaması hallerinde bu durumun sanık lehine yorumlanmasıdır. Sanığın kendisine isnat edilen suçtan cezalandırılabilmesi için vicdani kanaatin hakkında tam olarak oluşması gerekmektedir. Bir başka deyişle suçu işlediğine dair hakkındahiçbir tereddütemahal kalmamalıdır. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin hukuki zeminini Anayasa’nın 38/4. […]

Devamını Oku

SANIK DİĞER BİR SANIK ALEYHİNE KANUN YOLUNA BAŞVURABİLİR Mİ?

Bir ceza yargılamasında bir veya birden fazla sanık olup; bu kişi ya da kişiler hakkında ilgili ceza mahkemesi tarafından birbirinden farklı kararlar verilebilir. Bir sanığın suçlu bulunması diğer sanık üzerindeki suç şüphesini kaldırabileceği, bir başka deyişle sanıkların suç ve ceza durumları birbirleriyle ilişkili olabileceği gibi birbirlerinden tamamen bağımsız da olabilecektir. İşte özellikle anılan birinci durumda, […]

Devamını Oku

SAVCILIK KARARIYLA TELEFONLARIN DİNLENMESİ – TELEKOMÜNİKASYON YOLUYLA YAPILAN İLETİŞİMİN DENETLENMESİ

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması hususu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda (“CMK”) beşinci bölümde “Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi” başlığı altında 135. maddede yer almaktadır. Buna göre suç işlendiğine ilişkin somut delillerin varlığı, başka suretle delil elde edilmesi imkanınının bulunmaması hallerinde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli ya da sanığın telekominikasyon yoluyla iletişimi  dinlenilebilmekte, kayda alınabilmekte […]

Devamını Oku

ŞÜPHELİNİN SAVUNMA HAKKI

Soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kimseye “şüpheli” denir. Şüpheli, soruşturma sırasında birtakım haklara sahiptir, söz konusu haklar yargılama süresince şüphelinin zarar görerek mağdur konumuna düşmesini engelleme amacını taşır. Bu haklardan en önemlisi elbette savunma hakkıdır. Savunma hakkı, şüphelinin devlet veya kişiler tarafından kendisine yöneltilen eylem ve işlemlere karşı kendisini korumasını sağlayan yasal imkanları içerir. […]

Devamını Oku