TAM EHLİYETSİZ KİŞİLERDE FİİL EHLİYETİ VE HAKSIZ FİİL SORUMLULUĞU

Ülkemiz hukuk düzeninde olduğu gibi farklı ülkelerin hukuk sistemlerinde de kişilerin, fiil ehliyetleri yönünden dört gruba ayrıldığını söyleyerek yazımıza başlayalım. Bahsettiğimiz ayrım fiil ehliyeti için gerekli şartların (erginlik, ayırt etme gücü, kısıtlılık durumu) kişide tam veya kısmi olarak bulunup bulunmamasına göre yapılmaktadır. Bu guruplar:        (i)tam ehliyetliler,        (ii)tam ehliyetsizler,        (iii)sınırlı ehliyetsizler,        (iiii)sınırlı […]

Devamını Oku

BOŞANMANIN ARDINDAN KADIN ESKİ EŞİNİN SOYADINI KULLANABİLİR Mİ?

Evliliğin kurulması sonucunda çiftler, Türk Medeni Kanunu (“TMK”) uyarınca bazı kişisel durum değişikliklerine uğrarlar. Erginliğin kazanılması, vatandaşlık, kayın hısımlığı gibi kişisel durumlar; boşanmanın ardından kaybedilmese de kadın, boşanma sonucu TMK 173/1 c.1’de belirtildiği üzere evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Madde metnine göre “Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını […]

Devamını Oku

KADASTRO MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞU KONULAR

Kadastro Mahkemesi,özel mahkemeler (ihtisas mahkemeleri) arasında yer almakta olup bu mahkemenin görevli olduğu konularla ilgili bir uyuşmazlık olduğu takdirde konu, Kadastro Mahkemesi’nde çözüme kavuşturulmalıdır. Kadastro Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde ise bu mahkemenin görev alanına giren konulara Asliye Hukuk Mahkemesi bakacaktır. Kadastro Kanunu’nun(“Kanun”) 25. maddesinde Kadastro Mahkemesi’nin hangi işlere bakacağı, hangi konulardan sorumlu olduğu “Kadastro mahkemesi; taşınmaz […]

Devamını Oku

EVLİLİĞİN YOK HÜKMÜNDE OLMASI

Aile, hem toplum hem de hukukumuz açısından şüphesiz son derece önemli bir kurumdur. Bu kadar önemsenen çekirdek bir yapının ise sağlıklı temellerle kurulması için Türk Medeni Kanunu (“TMK”) yazılı ve sözlü olarak sınırlı sayıda (numerusclausus) bazı şartlar öngörmüştür. Şartlara uyulmamasının etkisi her zaman aynı olmaz, belirlenen şartlara kısmi ya da tam olarak uyulmadığı takdirde hukuk […]

Devamını Oku

EL YAZILI VASİYETNAME

Bir önceki yazımızda resmi vasiyetnamenin (Lütfen Bkz…) nasıl düzenleneceği üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda ise el yazılı vasiyetnameden bahsedeceğiz. El yazılı vasiyetname kolaylıkla düzenlenebilmesi, düzenlenmesinin masrafsız olması, düzenlenmesinin ve içeriğinin üçüncü kişilerden gizlenebilmesi nedeniyle resmi vasiyetnameye nazaran daha çok tercih edilmektedir. Fakat el yazılı vasiyetname; yok olma tehlikesi, bulunamaması ve kolayca tahrif edilebilmesi nedenlerinden dolayı da […]

Devamını Oku

HİLEYE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

Taşınmaz mülkiyeti kural olarak tapu siciline tescil ile kazanılır. Tapu siciline tescil geçerli olmayan bir nedene dayanarak gerçekleştirilmişse Türk Medeni Kanun’un (“TMK”) 1024. maddesinde de belirtildiği gibi yolsuz tescil söz konusu olur. (İlgili yazımız için lütfen bkz…) Tapu iptali ve tescil davası farklı nedenlere dayalı olarak açılabilmektedir. Bu nedenlerden birisi de hiledir. Hile, Yargıtay 1. […]

Devamını Oku

VASİYE VE DEVLETE KARŞI AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI

Vesayet altındaki kişinin zarar görmesi halinde vasi ile devletin sorumluluğuna ilişkin bir önceki yazımızda (Bkz: İlgili Yazımız…) detaylı açıklamalarda bulunmuştuk. Bu çalışmamızda ise, vasi ve devletin sorumluluğu dolayısıyla açılacak tazminat davasında zamanaşımına dair bilgilere yer vereceğiz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda anılan konuya ilişkin zamanaşımı hususu, olağan ve olağanüstü zamanaşımı olmak üzere iki ayrı şekilde […]

Devamını Oku