4271 Sayılı Türk Medeni Kanunu 166. maddesinde genel boşanma sebepleri düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davasını açabilir.” şeklinde hüküm kurulmuştur. Söz konusu maddede gösterilen boşanma sebebi nisbi boşanma sebebidir. Bir başka ifadeyle, eşlerden biri evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açtığında hakimin boşanmaya karar verip vermeme konusunda takdir yetkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda evlilik birliliğini temelinden sarsan birçok sebepler bulunmakta, Kanun’da bu sebepler tek tek sayılamayacağından, boşanma sebebi oluşturan davranışlar da mahkeme kararlarıyla ve içtihatlarla belirlenmektedir.
Bu yazımızda incelemekte olduğumuz konu ise eşlerden birinin misafirlere iyi konukseverlik göstermemesinin boşanma sebebi davranışlardan biri sayılıp sayılamayacağıdır. Türk toplumu olarak vazgeçilmez özelliklerimizden biri ve bizi millet olarak farklı kılan karakteristiğimiz konuksever olmamız ve konuklara değer vermemizdir. Bu nedenle toplumumuzda gelenek olarak misafiri iyi karşılamak ve ağırlamak, güler yüz göstermek, iyi ağırlamak ve memnun etmek adeta bir zorunluluktur.
Bu kapsamda toplumumuzun konuklara vermiş olduğu önemi karar organları da göz ardı etmemiş ve konuklarına iyi konukseverlik göstermeyen eşin diğer eşe gelenekler konusunda sosyal şiddet uygulayarak boşanma sebebi davranış sergilediği yönünde karar vermiştir.
Örnek bir Yargıtay kararını paylaşmak gerekirse 2. Hukuk Dairesi’nin 2010/16063 Esas ve 2011/17181Karar sayılı Kararında “İçtihat Metni” Mahkemesi: Sorgun 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Tarihi :4.2.2010 Numarası :Esas no:2008/346 Karar no:2010/22
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, boşanmaya neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve eşini baba evine götürüp bırakan ve bir daha arayıp sormamak suretiyle birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı koca karşısında; davacı kadının da eşine hakaret ettiği ve konuklarına iyi konukseverlik göstermeyerek kocasını küçültücü duruma düşürdüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda boşanmaya neden olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davalı kocanın daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken; mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve kusur belirlemesine bağlı olarak davacının maddi tazminat ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi ile maddi ve manevi tazminata yönelik olarak BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.10.2011
Kaynak: UYAP – BİLGİ BANKASI – YARGITAY
Hukuk Desteği