EMEKLİLİK İKRAMİYESİNDEKİ 30 YILLIK SINIR SORUNSALI

grdgfMemurların emekli ikramiyesi, son Emekli Sandığı matrahlarının, hizmet süreleri ile çarpılması şeklinde hesaplanıyordu ancak; bu husus 30 yıl ile sınırlanmıştı. Böylelikle bir memur 40 yıl görev yapsa bile alacağı emeklilik ikramiyesi hesaplamasında dikkate alınacak süre 30 yılı geçemiyordu.

İletişim için TIKLAYIN

Emekli olacaklar için son derece olumsuz gözüken, Emekli Sandığı Kanunu’nun; 89.maddesinin ilk fıkrasında; “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir” derken üçüncü fıkrasında; “Yukarıdaki fıkralara göre verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ile mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz.” denilmekteydi.

Ancak; Ankara 10. İdare Mahkemesinin konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımasıyla beraber 25 Aralık 2014’te Yüksek Mahkeme iptal kararı vermiş ve kararda; “30 yıl ve daha az çalışanların emekli ikramiyesinin hesabında çalıştıkları süre kadar yararlanmalarına olanak tanındığı halde 30 yıldan fazla çalışan iştirakçilerin belirtilen süreden fazla olan fiili hizmet süreleri için emekli ikramiyesinden yararlandırılmadığı, ikramiye hesabının 30 yıl ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Oysa nitelikleri ve durumları özdeş olan iştirakçiler aynı konumdadırlar. Ancak itiraz konusu ibareyle, 30 yıl ve fazla çalışanlar arasında anlaşılabilir, amaçla ilgili ya da makul, adil ve haklı bir nedene dayanmayan bir ayrım öngörülmüştür. Bu durum Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesini ihlâl etmektedir….Öte yandan, emeklilik için gerekli yaş sınırı yükseltilmesi nedeniyle iştirakçiler emekli olabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalmaktadırlar. 30 yıldan fazla çalışmalarına rağmen bu süreler için emekli ikramiyesi ödenmemesi belirtilen iştirakçiler yönünden hak kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla iştirakçilerin çalıştığı halde bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesi ödenmemesi adalet ve hakkaniyete uygun olmadığından itiraz konusu ibare, sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır.” gerekçe olarak sunmuştur.

Buna göre; 30 yıldan az hizmetle emekli olan memurlarla 30 yıldan fazla hizmetle emekli olan memurlar arasında ayrımcılık olduğundan bahisle eşitlik ve sosyal hukuk devleti ilkesine dikkat çekmeye çalışılmıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı, 7 Ocak 2015’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme sayesinde, 30 yılı aşan hizmet süresi için ikramiye alamayan memurlar, tüm hizmet süresi hesaplanarak tazminat alma hakkı kazanmışlardır.

Şayet 30 yılı aşan hizmet süresi var ise  ve 30 yıl üzerinden emekli ikramiyesi alınmış ise yapılması gerekenler sırasıyla şu şekildedir: SGK  Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü’ne dilekçe ile 30 yılı aşan sürelerin emekli ikramiyesi hesabında değerlendirilmesi için talepte bulunulmalı. SGK, talep dilekçesi üzerine 60 gün içinde, ilgiliye yazılı olarak bildirim yapacaktır. SGK talebi red veya kabul edecektir. SGK talebe karşı 60 gün içinde cevap vermek zorundadır. Eğer 60 gün içinde ilgiliye dönüş olmazsa SGK talebi reddetmiş sayılacaktır. SGK talebi reddeder ise; red tarihinden itibaren 60 gün içinde İdare Mahkemelerinde dava açılmalıdır. 60 günlük süre hak düşürücü süre olduğundan bu süreden sonra kesinlikle dava açılamayacaktır. (60 günlük hak düşürücü süre SGK’ nın talebi reddettiği tarihten itibaren başlayacaktır.) İdare Mahkemelerinde açılacak dava bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı olduğu için muhtemelen davacı için olumlu sonuçlanacaktır.

Anayasa Mahkemesi kararının yürürlük tarihi olan 07.01.2015’ten sonra emekli olanlar/olacak olanlar  için hal böyleyken, kararın yürürlük tarihinden önce emekli olanlar için konu tartışmalıdır. Zira ilkesel ve kanunsal olarak Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği, geçerli  bir kuraldır. Açıklamaya çalışırsak Anayasa’nın 153. maddesinde de net bir şekilde belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi kararları yürürlüğe girme tarihinden önceki durumları hedef almak yerine, yürürlükten sonraki halleri esas alır. Yoruma açık gibi gözükmeyen 153. madde  baz alındığında maalesef  7 Ocak 2015’ten önce emekli olan vatandaşlar için hak kayıpları olması muhtemeldir. Hak kayıplarının önlenmesi için kanun koyucunun bir an önce harekete geçerek olası mağduriyetler için boşluğu doldurması gerekmektedir. Ancak az önce de belirttiğimiz üzere geriye yürümezlik ilkesi, hukuki boyutta tartışmalı olduğundan geriye yürümezlik ilkesini farklı yorumlayan görüşler bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi kararının yürürlük tarihinden önce emekli olanların, 30 yıl üstü çalışmaları için ikramiye alabilmeleri gerektiğini savunan, bizim de katıldığımız görüş, burada teknik olarak bir geriye yürüme durumu olmadığını; zira geçmişte yapılan ödemelerin, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası yeniden hesaplanmasını ve idari işlemlerde istikrarı bozacak şekilde geçmişe etkili yeni bir işlem yapılmasını talep etmekten ziyade geleceğe etkili olacak biçimde, Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte doğan yeni haktan, bugün emekli olacaklarla eşit biçimde yararlandırılma özünde bir talep olduğunu söylemektedirler.

Bu görüşü destekler vaziyette mahkeme kararları da bulunmaktadır. İlk göze çarpan, bu hususta emsal teşkil eden mahkeme kararı, Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 2015/484 esas, 2015/1025 karar numaralı kararıdır. Bu kararda da tartışma konusuna gösterilecek gerekçe, şu sözlerle ifade edilmiştir:

“…Anayasa’nın 153. maddesinde; “iptal kararlarının geriye yürümeyeceği” kuralına yer verilmiş, davalı idarece davaya konu işleme bu kural gerekçe gösterilmiş ise de; anılan hükmün burada uygulanması mümkün olmamaktadır. Zira; davacı yeni bir hak kazanmamıştır. Başka bir ifade ile Anayasa Mahkemesi kararı ile yeni bir hak inşa edilmemektedir. Aksine var olan bir hak önceki mevzuat ile elinden alınmış, var olan bu hakka ancak “iptal” kararı ile kavuşmuştur. Bu sebeple, davacı, Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte geçmişte elde edemediği bu hakkını talep etme olanağı elde etmiştir. Aksi yorum, Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen eşitlik ilkesinin, bu kez Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümez kuralı karşısında önceden emekli olanlar ile bu karardan sonra emekli olanlar arasında yeniden ihlal edilmiş olacağı ve bunun da sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturacağı açıktır….”

İletişim için TIKLAYIN

Bu yazımızın kaleme alındığı 30.10.2015 tarihi itibariyle yukarıda alıntılanan yerel mahkeme kararı henüz kesinleşmiş değildir. Sistemimizde Kurum’un bu kararı tekrar incelenmesi için Bölge İdare Mahkemesi’ne götürme hakkı bulunmaktadır. O nedenle şu aşamada denebilir ki; Anayasa Mahkemesi kararının yürürlük tarihinden önce emekli olanların 30 yıl üzeri emeklilik ikramiyesi talebiyle başvurularının akıbetlerini öngörmek; yukarıda anılan kararın neticesiyle bağlantılı seyredecektir.

                                                                                                                    Hukuk Desteği

2 thoughts to “EMEKLİLİK İKRAMİYESİNDEKİ 30 YILLIK SINIR SORUNSALI”

  1. Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim.
    Bildiğim kadarıyla aynı konuda dâvâcılar lehine farklı idare mahkemelerince verilmiş kararlar çoğaldı. Hatta SGK tarafından ödenen ikramiye farkları olduğunu da gazete haberlerinde okuduk.
    Benim merak ettiğim, acaba bu kararlardan kesinleşen bir karar oldu mu. Yani, SGK tarafından Bölge Idare Mahkemesine yapılan itirazlardan sonuçlanan oldu mu. Oldu ise nasıl öğrenebilirim. SGK ‘nın itirazı bölge idare mahkemesince haklı/haksız bulunması durumlarının sonuçları nedir. Bu konuda bilgi verebilirmisiniz?
    Teşekkürler.

    1. Merhaba değerli meslektaşım Ahmet Bey,
      Mesajınızdan anladığımız kadarıyla, konuyla alakalı Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararından önce emekli olup 30 yıl üzerinde çalışmış olan kimseler için İdare Mahkemelerinde verilen kararların akıbetinin ne olduğunu danışmaktasınız. Tarafımızca verilecek olan cevap bu doğrultuda düzenlenecektir.
      Şimdiye kadar sizin de dediğiniz gibi 30 yıllık sınırın ortadan kalkmasının kimleri etkileyeceği ile ilgili İdare Mahkemeleri farklı kararlar vermişlerdi lakin; son dönemde mahkemelerce, AYM’NİN iptal kararından önce emekli olan vatandaşların da lehine bir tutum sergilenmeye başlanmıştır. Ancak sıkıntı şu ki; her ne kadar ilk derece mahkemesi olarak karar veren İdare Mahkemeleri (özellikle Ankara İdare Mahkemeleri) vatandaşlar lehine karar vermiş bulunsalar da Sosyal Sigortalar Kurumu bu kararları Bölge İdare Mahkemesine götürmektedir.
      Yukarıdaki yazımızda andığımız ve haberlerde de yer alan Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 2015/484 esas sayılı kararı ise bildiğimiz kadarıyla Bölge İdare Mahkemesinde değerlendirilme aşamasındadır. Saydığımız sebeplerle kesinleşmiş bu yönde bir ilam bilgimiz dahilinde bulunmamaktadır.
      Daha detaylı ve profesyonel danışmanlık için lütfen [email protected] adresinden iletişime geçiniz.

      Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir