AÇILMIŞ OLAN BİR DAVAYI KABUL ETMEK NE DEMEKTİR?

davayı kabulDavanın kabulü müessesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) madde 308’de düzenlenmiştir. HMK madde 308: “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”

Davayı kabul, açılmış olan bir davanın kabulü anlamına geldiği için davalı tarafından, mahkemeye yapılacak tek taraflı bir irade beyanı ile mümkün olmaktadır. Bu irade beyanı ise duruşma sırasında sözlü olabileceği gibi dilekçe ile de olabilmektedir. Bu kabul beyanının davacıya ulaşması kabulün geçerliliği için şart değildir. Davayı kabul ile dava konusu uyuşmazlığın tartışıldığı dava esastan sona ermektedir. Bu itibarla kabul, şarta bağlı yapılamamaktadır. Ayrıca kabulün geçerli bir şekilde sonuçlanması için davalının kabule yönelik irade beyanının mahkemece onaylanması gerekmektedir. Zira davayı kabul, dava dilekçesinin talep sonucuna ilişkindir.

Belirtmekte fayda var ki; davalı vekilinin davayı kabul edebilmesi için HMK madde 74 gereğince vekaletnamesinde özel bir ikrar yetkisinin bulunması gerekmektedir. Davalı kimse, davanın açılmasından ilamın kesinleşmesine kadar davayı kabul edebilmektedir. Davalı, kabulü davacının talep sonucunun tümüne ilişkin gerçekleştirebildiği gibi, bir kısmına ilişkin de gerçekleştirebilmektedir. Kabul, talep sonucunun bir kısmı için olmaktaysa kabul edilmeyen kısım için uyuşmazlık son bulmamaktadır.

1.Sözlü Kabul: Sözlü kabulde davalının kabul beyanı duruşma tutanağına yazılır. Tutanağın kabule ilişkin bölümü, davalıya okunarak kendisine imza ettirilir. Kabul beyanının davalıya okunduğunun ve ondan sonra imza ettirildiğinin de tutanağa yazılması zorunludur.

2.Yazılı Kabul: Davalı, duruşmada mahkemeye vereceği bir dilekçe ile de davayı kabul edebilir. Bu şekilde oluşturulan kabul dilekçesinin mahkemeye verildiğinin tutanağa yazılması yeterlidir.

Davayı kabul için HMK’nın öngördüğü bu şekiller, kabulün geçerlilik şartlarıdır.

Davayı kabul eden davalı, kural olarak davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmektedir. Kabul, talep sonucunun bir kısmına ilişkinse, yargılama giderlerine mahkumiyet ona göre belirlenir.

Davayı kabul eden davalının, karar ve ilam harcının üçte ikisini ödemesi gerekmektedir. Davalı, ilk oturumda davayı kabul ederse, kendisinden karar ve ilam harcının üçte biri alınır

Harçlar Kanunu madde 22’ye göre davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemesine karar verilmemektedir.

                                                                                                                                      Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir