Franchising sözleşmeleri, herhangi bir kanunda özel olarak düzenlenmiş olmadığından Sözleşmeler Hukuku’nun kuralları genel mahiyet itibariyla bu sözleşme türünde de uygulama alanı bulacaktır. Bununla birlikte, franchising sözleşmesi ile benzer nitelik ihtiva eden acentelik sözleşmeleri gibi dikey sözleşmelere uygulanan kurallar, bu sözleşme türünde de uygulanabilecektir.(İlgili yazımız için bknz…)
Franchising sözleşmesi, belirli veya belirsiz süreli olarak yapılabilmektedir ancak genellikle belirli bir süre için yapıldığı görülmektedir. Böylece belirlenen süre dolunca, sözleşmenin ilerki dönem için de devam edeceğine dair taraflar aralarında bir kararlaştırmada bulunmadıkları takdirde herhangi bir bildirime gerek kalmaksızın sözleşme kendiliğinden sona ermektedir.
Franchising sözleşmesinin taraflardan biri tarafından haksız nedenle feshi halinde; feshe ilişkin hususlar özellikle franchise alan bakımından genellikle sıkı yaptırımlara bağlanmıştır. Taraflarca akdedilen sözleşmede öngörülen haksız fesih yaptırımından ziyade genel hükümler çerçevesinde de, haksız feshe maruz kalan tarafın maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etme hakkı mevcuttur. Zira sözleşmeye istinaden tarafların üzerinde bulunan yükümlülükler haksız fesih ile ihlal edilmiş olacaktır ki, bu da doğrudan bizi Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen borcun ifasında temerrüt sonucuna götürmektedir. Buna paralel olarak; bu sözleşmenin haksız nedenle feshinde, dolayısıyla borcun ifasında temerrütte, bunlara bağlanan hukuki sonuçlar ve haklı talepler gündeme gelebilecektir ki, bunlar da yukarıda bahsettiğimiz üzere genel anlamda haksız fesihe uğrayan tarafın maddi ve manevi zararlarının giderilmesinden doğan taleplerdir. Franchising sözleşmesinin ne olduğundan, avantajlarından, dezavantajlarından ise daha önceki bir yazımızda bahsetmiştik lütfen inceleyiniz (Bknz.İlgili yazımız…)
Hukuk Desteği