İrade açıklaması, bir sözleşmenin kurulmasında en temel unsurdur. Geçerli bir irade açıklaması, irade ve beyanın birbirine uygun olmasıyla mümkün olur. İrade ve beyan birbirine uygun değilse, irade bozukluğu meydana gelir ve geçerli bir irade açıklamasının varlığından söz edilemez.
Sözleşmelerde irade bozuklukları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“Kanun”) 30. ve 39. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kanun’da bahsedilen irade bozuklukları yanılma, aldatma ve korkutma olarak sayılabilir.
- Yanılma (Hata)
Yanılma, irade açıklamasında bulunan kişinin istemeden veya farkında olmadan iradesine uygun olmayan bir beyanda bulunması olarak tanımlanabilir. Sözleşmenin kurulması esnasında esaslı yanılmaya düşen taraf, sözleşme ile bağlı değildir. Yanılma;
1.1. açıklamada yanılma,
1.2. saikte yanılma,
1.3. iletmede yanılma
olarak ortaya çıkabilir.
1.1. Açıklamada yanılma halleri:
- Hukuki işlemin niteliğinde yanılma
İrade beyanının, kurulması istenen sözleşmeden bir başka sözleşme için açıklanması durumunda ortaya çıkan bir yanılma halidir. Bir kişinin evini satmak üzere sözleşme yapmak istediği bir diğer kişiye, evini kiraya vermek istediğini yanlışlıkla söylemesi, hukuki işlemin niteliğinde yanılmaya örnek olarak gösterilebilir.
- Hukuki işlemin konusunda yanılma
İrane beyanının, gerçekte sözleşme yapılması istenen konudan farklı bir başka konu için açıklanması durumunda ortaya çıkan bir yanılma halidir. Bir kişinin Beykoz’daki evini satmak üzere sözleşme yapmak istediği bir diğer kişiye, Kadıköy’deki evini satmak istediğini yanlışlıkla söylemesi, hukuki işlemin konusunda yanılmaya örnek olarak gösterilebilir.
- Sözleşmenin tarafı olan şahısta yanılma
İrade beyanının, gerçekte sözleşme yapılmak istenen kişiden bir başkasına açıklanması durumunda ortaya çıkan bir yanılma halidir. Bir kişinin evini satmak üzere sözleşme yapmak istediği bir diğer kişiden farklı, başka bir kişiye evini satmak istediğini söylemesi, sözleşmenin tarafı olan şahısta yanılmaya örnek olarak gösterilebilir. Şahısta yanılma, sözleşmenin tarafı olan kişide bir yanılma mevcut olmamasına rağmen, o kişinin sözleşmeye odak teşkil eden bir vasfında yanılma durumunda da ortaya çıkabilir. İngilizce tercümanı istihdam etmek isteyen bir kişinin, işe aldığı tercümanın bir yanlış anlaşılma sonucu Fransızca tercümanı olduğunun anlaşılması, sözleşmenin tarafı olan şahsın vasfında yanılmaya örnek olarak gösterilebilir.
- Edim veya karşı edim miktarında yanılma
İrade beyanının, gerçekte üstlenilmek istenen edimden daha fazla bir edim için veya gerçekte istenilen karşı edimden daha az bir edim için yanlışlıkla açıklanması durumunda ortaya çıkan bir yanılma halidir.
İrade bozukluklarından olan yanılmaya ilişkin, devam niteliğinde yazımız için (Lütfen bkz…)
Hukuk Desteği