İRADE BOZUKLUKLARI (II)

soru işareti ile ilgili görsel sonucuSözleşmelerin kurulması esnasında ortaya çıkabilen ve sözleşmenin bağlayıcılığını ortadan kaldıran irade bozukluklarından biri olan yanılmanın (1) ne şekilde ortaya çıkabileceğinden ve açıklamada yanılma (1.1) suretiyle ortaya çıkan irade bozukluğundan bir önceki yazımızda bahsetmiştik (İlgili yazımız için bkz..). Bu yazımızda ise saikte yanılma (1.2) ve iletmede yanılma (1.3) hususlarına değineceğiz.

1.2) Saikte yanılma

Saikte yanılma, kural olarak esaslı yanılma sayılmayacağından sözleşmenin bağlayıcılığını ortadan kaldırmaz. Ancak yanılan kişinin, yanlış bir değerlendirme sonucu yanıldığı saiki sözleşmenin temeli sayması (dürüstlük kuralına uygun olmak koşuluyla), saik yanılmasını esaslı yanılma haline getirecektir. Uygulamada bu durumla sık karşılaşılmadığını, yeri gelmişken belirtelim.

Saikte yanılma, açıklamada yanılma hallerinde olduğu gibi iradenin açıklanması aşamasında değil, iradenin oluşması aşamasında ortaya çıkmaktadır. Üzerine bina inşa etmek üzere arsa almış olan kişinin, belediyenin izin vermemesi üzerine bina inşa edememesi durumunda saik yanılması esaslı yanılma haline dönüşecektir.

1.3) İletmede yanılma

Sözleşmenin taraflarından birinin irade beyanının bir aracı vasıtasıyla diğer tarafa yanlış iletilmesi durumunda ortaya çıkan bir yanılma halidir.

Yanılma suretiyle ortaya çıkan irade bozukluklarında yanılan taraf, yanıldığını ileri sürerken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Yanılan taraf, yanılmasında kusurlu ise ve diğer taraf yanılmayı bilmiyor ve bilmesi de gerekmiyorsa, sözleşmenin hükümsüz hale gelmesinden dolayı ortaya çıkan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 

Diğer irade bozukluklarından aldatma ve korkutmaya ilişkin yazımız için (Lütfen bkz…)                                                                     

        Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir