Temyizin ne olduğuna, nerede ve ne şekilde düzenlendiğine ilişkin bilgiler verdiğimiz başka bir yazımız da mevcuttur. Bu çalışmamızla bağlantılıdır, okumanızı tavsiye ederiz. (Bkz. İlgili yazımız…)
Her ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulamadığı gibi her Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı da temyiz yoluna başvurulamayacaktır. Peki temyizi kabil kararlar hangileridir? Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlar, temyiz yoluna başvurulabilecek kararlar olup; bu kararların tebliğ tarihinden iki hafta içinde başvuru yapılması gerekmektedir.
Davada haklı çıkıp çıkmamanın temyiz yoluna başvuru bakımından önem arz etmediğini, temyize başvurmakta hukuki yararı bulunmak koşuluyla davada haklı çıkmış olan tarafın da başvuruda bulunabileceğini hemen belirtelim.
Temyizi kabil olmayan bir başka deyişle temyiz edilemeyen kararlar ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi’nde sayılmıştır. Buna göre; “… a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar. b) Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar. c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar. ç) Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar. d) Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar. e) Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar. f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar…”şeklinde anılan kararlar hakkında temyiz kanun yoluna başvuru öngörülmemiştir.
Alacağın bir kısmının talep konusu edildiği davalarda ise kırk bin Türk Liralık sınır, alacağın tamamına göre belirlenecektir. Alacağın tamamının davada talep konusu edilmesine rağmen,kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz yoluna başvuru hakkı olmayacaktır. Fakat, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, esasen başvuru hakkı olmayan taraf da bu temyiz dilekçesine karşı cevap dilekçesi düzenleyebilecektir.
Hukuk Desteği
bölge idare mahkemesinin kesin ret kararı “hangi sürede” kanun yararına bozmaya götürülür.
Merhabalar, Kanun yararına bozma yolunda bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. Ancak kanun yararına bozma, çok istisnai durumlarda, önemli hukuka aykırılıkların varlığı halinde açılır. İstinaf veya temyiz kanun yolu gibi düşünmemek gerekmektedir. Bilginize…