Haksız fiil kavramı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“Kanun”) 49. maddesinde “…Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür…” denilmek suretiyle düzenlenmiştir. Haksız fiilin, doktrinde ve yargı kararlarında 4 unsura sahip olduğu genel kabul görmüştür. Bu unsurlar aşağıda sayılmıştır:
1) Kusur: Sorumluluğun kurucu öğesi olan, hukuka aykırı ve hukuk düzeninin korumadığı, kınadığı davranış,
2) Hukuka aykırı bir fiil: Herhangi bir hukuk kuralı tarafından yasaklanan ve işlenmesi halinde hukuk düzenini ihlal edecek olan fiil,
3) Nedensellik bağı: Zararın, hukuka aykırı fiilin bir sonucu olarak meydana gelmesi, zarar ve hukuka aykırı fiil arasında bir neden-sonuç ilişkisi bulunması,
4) Zarar: Kişinin, hukuka aykırı bir fiil neticesinde uğradığı maddi veya manevi zarar.
Haksız fiil sonucu meydana gelen ve tazmini talep edilecek zararlar genel anlamda maddi ve manevi zararlar olmakla birlikte; Kanun’da cenaze giderleri, tedavi giderleri, çalışma gücünün azalmasından ya da kaybedilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalma, kazanç kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların maddi zararlara; zarar görenin ölmesi ya da ağır bedensel zarar görmesi halinde yakınlarının yaşayacağı acı ve kederin de manevi zararlara dahil edilebileceği özel olarak düzenlenmiştir.
Haksız fiil sonucu zarar gören kişi, zararı ve zararı meydana getiren kişinin kusurlu olduğunu ispat yükü altındadır. Kanun hükmünün yerine getirilmesi, yetkili merciin hukuka uygun olan emrinin yerine getirilmesi, meşru müdafaa, bir hakkın kullanılması ve zarar görenin rızası haksız fiilin hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldıracağı için, böyle hallerde zararın tazminini talep etmek söz konusu olmayacaktır.
Hukuk Desteği