Aşı; çocuk ve yetişkin sağlığını korumada ve bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını önlemede ekonomik ve güvenilirlik açısından en etkili yöntemdir. Ülkemizde ve dünyada aşı uygulamasının yaygınlaşması neticesinde çocuk felci, suçiçeği, kızamık gibi daha pek çok hastalık en az seviyede görülmeye başlanmıştır. Fakat hemen burada ifade etmeliyiz ki aşılar ile ilgili yapılan bazı çalışmalarda aşı uygulamasının otizim vakalarına, nörolojik hastalıklara ve bazı bağışıklık sistemi hastalıklarına neden olduğu öne sürülmüş ve aşı karşıtlığı da zaman içerisinde artmıştır.
Ülkemizde ve dünyada artmakta olan aşı karşıtlığı neticesinde kimi ebeveynler çocuklarına aşı yapılmasını istememektedir. İdare ise aşı uygulaması ile birey ve toplum sağlığını korumayı ayrıca bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını engellemeyi hedeflemektedir. İdare ve bazı ebeveynlerin aşı hakkında farklı yaklaşımları neticesinde ihtilaflar çıkmaktadır.
Anayasa madde 17/2 “Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.” hükmü ile bireylerin fiziksel ve ruhsal bütünlüğü güvence altına alınırken; tıbbi zorunluluklar veya kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı belirtilerek kişilerin kendi bedenleri üzerinde karar verme hak ve yetkisi olduğuna işaret edilmektedir.
Tıbbi müdahale; hastaların teşhisi, tedavisi veya hastalığın önlenmesine yönelik olarak icra edilen faaliyetlerdir. Bazı hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için aşı uygulamasının gerçekleştirilmesi, bireyin vücut bütünlüğüne bir müdahale oluşturmaktadır.
Ulusal mevzuat tıbbi müdahalenin gerçekleştirilmesi için bireyin rızasının varlığını aramaktadır. Velayet veya vesayet altındaki küçük yaştaki çocuklara uygulanacak müdahaleler açısından da kanuni temsilcilerinin rızası aranmaktadır. Bireyin rızasının aranmadığı haller ise tıbbi zorunluluk ve kanunda yazılı haller olarak düzenlenmiştir. Tıbbi zorunluluk kavramı ise hastanın rızasının alınmasının mümkün olmadığı ancak müdahalede bulunulmaması durumunda telafisi güç zararların doğacağı ve hastanın yaşamını yitirmesinin söz konusu olacağı durumları ifade etmektedir.
Yukarıda ifade edilen açıklamalar neticesinde idare tarafından bireylere aşı uygulamasının gerçekleştirilmesi için; bireylerin veya kanuni temsilcilerinin rızası gerekmektedir. Rızası olmayan bireylere aşı uygulanması; Anayasa madde 17’de düzenlenen kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı hakkını ihlal edecektir.
Zorunlu aşı uygulaması hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar metnini buradaki linkten (…Bkz) okuyabilirsiniz.
Hukuk Desteği