KORONA VİRÜSÜ (COVİD-19) SALGINIYLA MÜCADELE KAPSAMINDA ALINAN ZORUNLU KARANTİNA TEDBİRİNİN İHLALİ

Umumi Hıfzıssıha Kanunu’yla, salgın hastalıklara ilişkin olarak başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili idari mercilere denetim ve karantina tedbiri almak hususunda geniş yetkiler verilmiştir. Korona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında alınan en önemli tedbirlerden birinin zorunlu karantina olduğunu ifade edebiliriz. Bu doğrultuda, yurtdışından Türkiye’ye gelen veya virüsün bulaştığı tespit edilen kişilerin belirli sürelerle karantina altında tutulması söz konusu olup, bu tedbir; tavsiye niteliğinde değil, uyulması zorunlu olan bir tedbirdir.

Bulaşıcı hastalıklara ilişkin yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymama hali, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”)  195. maddesinde “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü ile düzenlenmiştir. Buna göre, zorunlu karantina tedbirinin ihlal edilmesi durumunda, ihlali gerçekleştiren kişilere iki aydan bir yıla kadar hapis cezası verilmesi söz konusu olabilecektir. Karantina tedbirinin yalnız karantinadan kaçmak değil, aynı zamanda karantina altında tutulan kişinin karantinadan kaçırılması veya kaçırılmasına yardım edilmesi, göz yumulması fiilleriyle de ihlal edilmiş olacağının altını çizelim.

Ayrıca, zorunlu karantina tedbirinin ihlal edilmesinin, TCK’nın 86. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunu da oluşturması muhtemeldir. Bu durumda, maddenin “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır...” hükmü uyarınca, karantina tedbirini ihlal eden failin ayrıca bir yıldan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılması da gündeme gelebilecektir.

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir