SAKLAMA SÖZLEŞMESİ (II)

Daha önceki yazımızda saklama sözleşmesine genel bir giriş yapmıştık. İlgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. (Bkz..) Bu yazımızda ise özel saklama sözleşmelerini inceleyeceğiz.

Kanun koyucu ilk olarak misli şeylerin saklanmasını düzenlemiştir. Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) madde 570 “Saklayanın kendisine bırakılan parayı aynen geri vermek zorunda olmaksızın mislen geri vermesi açıkça veya örtülü olarak kararlaştırılmışsa, o paranın yararı ve hasarı kendisine ait olur. Paranın mühürsüz ve açık olarak bırakılmış olması, örtülü anlaşma sayılır. Saklayan, saklatan tarafından kendisine açıkça yetki verilmedikçe, saklanan diğer mislî eşya veya kıymetli evrak üzerinde tasarrufta bulunamaz” şeklindeki düzenlemesi ile misli eşyaların saklanılmasını hükme bağlamıştır. Kanun koyucu saklanan şeyin para olması halinde saklama sözleşmesi ile aynen geri verme kararlaştırılmamışsa, saklayanın parayı kullanabileceğini, yararın ve hasarın saklayana ait olacağını düzenlemiştir. Bu düzenleme saklama sözleşmelerinde saklayanın kullanma yasağının istisnası olarak ifade edilmektedir.

Kanun koyucu, ticari malların saklanılmasını da ayrı olarak hükme bağlamıştır. TBK madde 571 ila madde 575 arasında düzenlenen “Ardiyeciye bırakma” ticari malların saklanmasını ifade etmektedir. Ardiye kavramı, eşya veya malların korunduğu yer anlamına gelir. Ardiyeci ise eşya ve malları koruyan olarak ifade edilir. Saklama sözleşmesinin taraflarından olan saklayan bu durumda ardiyeci olarak adlandırılacaktır.

Ardiyeci; saklamak üzere ticari mal kabul ettiğini açıkça kamuya bildirmeli ve daha sonra saklatılan malları temsil eden senet çıkarmaya izin verilmesini istemelidir. Ardiyeci, saklanılan malları özenle korumalıdır. Malların korunması için alınacak yeni tedbirleri almalı ve bu tedbirleri derhal saklatana bildirmelidir. Ardiyecinin yeni tedbirler almaması veya aldığı tedbirleri derhal saklatana bildirmemesi halinde sorumluluğu doğacaktır. Ardiyeci ayrıca saklatanın mallardan örnek almasına ve malların durumunu incelemesine izin vermek mecburiyetindedir. Saklatan bu taleplerini ardiyeciye uygun zamanda yöneltmelidir.

Ardiyecinin en temel hakkı; ücret hakkıdır. Ardiyeci saklama sözleşmesi neticesinde bir ücret elde edecektir. Ayrıca saklamadan doğmayan bakım, gümrük, taşıma giderlerini de isteyebilecektir. Ardiyeci; hak ettiği ücretlerin ödenmemesi halinde, mallara zilyet bulunduğu veya eşyayı temsil eden herhangi bir senet vasıtasıyla onlar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olduğu sürece, alacakları için bu mallar üzerinde hapis hakkına sahiptir.

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir