Kişilerin vesayet altına alınma gereklilikleri küçüklük ve kısıtlama sebebiyle oluşmaktadır. Kısıtlama sebepleri ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, özgürlüğü bağlayıcı ceza ve istek üzerine olabilmektedir. Vesayet altına alınan kişiye, vesayet makamı tarafından bu görevi yerine getirebilecek yetenek ve şartlarda bir veya birden fazla kişi vasi olarak atanabilecektir. Vasi, vasilik görevini yerine getirirken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlü olacaktır. Aksi takdirde, kusurlu davranışıyla vesayet altındaki kişiye verdiği zarardan sorumluluğu gündeme gelebilecektir.
Vasi, görevi sırasında bazı iş ve işlemleri yerine getirmeden önce vesayet makamı konumundaki Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin almak zorundadır. Peki bu iş ve işlemler hangileridir? Söz konusu durum 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 462. maddesinde “Aşağıdaki hâllerde vesayet makamının izni gereklidir: 1. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması, 2. Olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları dışında kalan taşınır veya diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi, 3. Olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri, 4. Ödünç verme ve alma, 5. Kambiyo taahhüdü altına girme, 6. Bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taşınmaz kirası sözleşmeleri yapılması, 7. Vesayet altındaki kişinin bir sanat veya meslekle uğraşması, 8. Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması, 9. Mal rejimi sözleşmeleri, mirasın paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmeleri yapılması, 10. Borç ödemeden aciz beyanı, 11. Vesayet altındaki kişi hakkında hayat sigortası yapılması, 12. Çıraklık sözleşmesi yapılması, 13. Vesayet altındaki kişinin bir eğitim, bakım veya sağlık kurumuna yerleştirilmesi, 14. Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi.” şeklinde tek tek ve kesin olarak sayılmıştır. Anılan hükmün emredici nitelik taşıdığını da yeri gelmişken belirtmek isteriz.
Yukarıda sayılmak suretiyle yasal olarak iznin gerekli olduğu belirtilen durumlarda; vasinin yetkili vesayet dairelerinin iznini almadan işlem yapması halinde, izin alınmaksızın gerçekleştirilen bu işlem hukuken vesayet altındaki kişinin vasinin izni olmaksızın yaptığı işlem hükmünde olacaktır.
Vesayet makamından sonra denetim makamından da izin alınmasını gerektiren haller için; (Lütfen bkz…)
Hukuk Desteği
merhaba babam kısıtlama sebebiyle beni vasi olarak atamak istiyor.mal varlığı bulunmuyor sadece emekli maaşı var ve borçlarıda var.ayrıca görülmekte olan tazminat davasıda var.ben vasi olursam bu borçlardan ben sorumlu olurmuyum bana haciz gelirmi.vasi olduğum taktirde emekli maaşını yönetecekmiyim