İNSAN HAKLARININ KUŞAKLARA GÖRE SINIFLANDIRILMASI

İnsan hakları; binlerce yıllık bir tarihe sahip, ancak kavramsal açıdan ortaya çıkması 17. yüzyıla dayanan, tüm insanların sırf insan olmaları nedeniyle sahip oldukları; ırk, ulus, etnik köken, din, dil, cinsiyet, siyasi görüş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin eşit olarak yararlanabileceği haklar olarak tanımlanabilir.

İnsan hakları düşüncesinin temelinde, bireylerin temel ve doğal haklarının devlet tarafından güvence altına alınması vardır. Hatta insan haklarının korunması ve gerçekleştirilmesi,  devletin temel varlık nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Devletin, bazı durumlarda müdahale etmeme yönünde pasif davranarak, bazı durumlarda ise güvence sağlama yönünde aktif davranarak insan haklarını koruyup gerçekleştirmesi beklenmektedir.

Devletin, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi yönündeki konumu nedeni ile tarih boyunca çeşitli kavramsal sınıflandırmalar yapılmıştır. Biz bu yazımızda, kuşaklara göre yapılan insan hakları sınıflandırmasından bahsedeceğiz.

İlk defa 1979 yılında Karel Vasak tarafından yapılan kuşaklara göre sınıflandırmada, insan hakları özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerinin bir uzantısı olarak birinci kuşak, ikinci kuşak ve üçüncü kuşak insan hakları olarak adlandırılmıştır.

  • Birinci kuşak haklar; yaşam hakkı, kişi dokunulmazlığı hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, inanç ve ibadet özgürlüğü, konut dokunulmazlığı hakkı, mülkiyet hakkı, seçme ve seçilme hakkı, dilekçe hakkı gibi siyasal ve kişisel nitelikteki hak ve özgürlükleri,
  • İkinci kuşak haklar; çalışma hakkı, sosyal güvenlik hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, konut hakkı, sendikal haklar gibi ekonomik ve sosyal hakları,
  • Üçüncü kuşak haklar; çevre hakkı, gelişme hakkı, barış hakkı gibi dayanışma haklarını kapsamaktadır.

Karel Vasak tarafından yapılan kuşaklara göre sınıflandırmaya günümüzde dördüncü kuşak olarak adlandırılan bir grup hakkın daha eklendiği kabul edilmektedir. Dördüncü kuşak insan hakları, içinde bulunduğumuz modern çağda teknolojik gelişmelerin insanın varoluşu üzerinde yarattığı birtakım tehditler (örneğin; insan klonlama) sonucunda ortaya çıkmıştır. Dördüncü kuşak hakların neler olduğu konusunda literatürde bir kesinlik ve görüş birliği olmamakla birlikte, biyoetik haklar, siber uzay hakkı, zorunlu ve parasız eğitim hakkı, kişisel verilerin korunması hakkı, bilimin kötüye kullanılmaması hakkı, sürdürülebilir yaşam hakkı gibi haklar çeşitli yazarlarca dördüncü kuşak haklar içerisinde sayılmaktadır. 

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir