Av. Yasemin ÇORAK & Av. Sevcen CAN
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 24.6.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesiyle, Rekabet Hukuku açısından yenilikçi birçok önemli düzenleme hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda söz konusu değişiklikler arasında belki de en önemlisinin Avrupa Birliği mevzuatında yerleşmiş “De Minimis Kuralı” olduğunu söyleyebiliriz. Söz konusu kural bu şekilde bizim mevzuatımıza da girmiş bulunmaktadır.
De Minimis Kuralı kısaca; “rekabet üzerindeki etkisi hissedilecek kadar olmayan çok küçük işletmeler arasındaki anlaşmaların yasaklama dışında tutulması” olarak tanımlanabilir. Avrupa Birliği mevzuatında uzun yıllardır yer alan, doktrin tarafından da Türk mevzuatına dahil edilmesinin gerekliliği ısrarla savunulan De Minimis Kuralı son yapılan değişikliklerle birlikte, Kanun’un 41. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesiyle artık mevzuatımızda yerini almıştır;
“Kurul; pazar payı ve ciro gibi ölçütleri esas alarak rakipler arasında fiyat tespiti, bölge veya müşteri paylaşımı ve arz miktarının kısıtlanması gibi açık ve ağır ihlaller hariç olmak üzere, piyasada rekabeti kayda değer ölçüde kısıtlamayan anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği karar ve eylemlerini soruşturma konusu yapmayabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından çıkarılan tebliğ ile belirlenir.”
Anılan fıkraya göre kayda değer olmayan anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği karar ve eylemleri soruşturma konusu yapılmayabilecektir. Ancak fiyat tespiti, bölge veya müşteri paylaşımı ve arz miktarının kısıtlanması gibi açık ve ağır ihlaller söz konusu muafiyetin kapsamı dışında kalacaktır. Ek fıkra uyarınca her ne kadar De Minimis Kuralı’nın uygulanabilirliğinin tespiti için pazar payı ve ciro gibi ölçütlerin esas alınacağı öngörülmüş olsa da, anılan ölçütler sınırlı sayıda düzenlenmemiş, söz konusu ölçütlerin Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan tebliğ ile belirleneceği öngörülmüştür.