Kullanma hırsızlığı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünün 146. maddesinde düzenlenmiştir. TCK madde 146:“Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.”Maddeden de anlaşılacağı üzere suç, bir kimsenin kendisine ait olmayan malı bir süre kullanması ve ardından zilyedine geri vermesi şeklinde işlenmektedir. Maddenin sadece ilk cümlesi uzlaştırmaya tabidir.Aşağıda ilgili madde hakkında verilen Yargıtay kararlarını inceleyebilirsiniz.
“…Kullanma hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için geçici yararlanma amacıyla alınan aracın kısa bir süre kullanıldıktan sonra sahibine geri verilmesi veya kolaylıkla bulunabileceği bir yere bırakılması, henüz bırakılmamış ise geri verilmek üzere alındığının açıkça anlaşılması ve iade amacının araç alınırken mevcut olması gerektiği, dava konusu olayda ise; oluşa ve dosya kapsamına göre, kolluk görevlilerinin araştırması sonucunda suça sürüklenen çocuk ve temyiz dışı diğer suça sürüklenen çocuk …’e ulaşarak onların yer göstermesi sonucunda polis tarafından …. Mahallesi… Caddesi üzerinde park halinde bulunması ve bu adresin müştekinin adresinden farklı olması nedeniyle aracın kolaylıkla bulunabileceği bir yere bırakılmadığının anlaşılması karşısında; kullanma hırsızlığının unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden, hükmolunan cezadan TCK’nın 146/1. maddesiyle indirim yapılması,…”(Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2016/1396 E., 2018/6815 K.)
“…Kabule göre de;Müştekiye ait çalınan aracın kaza sonrası terk edildiği sırada ele geçirilmesi karşısında, TCK’nın 146. maddesinde öngörülen “malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmesi” koşulu gerçekleşmediği gibi ayrıca suça konu araçta benzin ve yağ tüketildiği de gözetilmeden, suçun kullanma hırsızlığı olduğu kabul edilerek hatalı gerekçeyle şikayet yokluğu nedeniyle kullanma hırsızlığı suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek düşme kararı verilmesi,…” (Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/22914 E., 2014/22431 K.)
“…Ancak;TCK’nın 146. maddesinde, hırsızlık eyleminin daha hafif halini içeren “kullanma hırsızlığı” düzenlenmiş olup, amacı, malın geçici olarak kullanılması nedeniyle, suçun kovuşturulmasışikayet koşuluna bağlı tutularak, failin yüklenen suçtan resen cezalandırılmasının önüne geçilmesidir. Bu bağlamda, TCK’nın 142/4. maddesinin yorumunun lafzi değil amaçsal yapılması zorunludur. Şöyle ki; anılan maddede öngörülen “amaç suç” olan hırsızlıktan şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilirken, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ceza verilmesi, TCK’nın 146. maddesinin konuluş amacına aykırıdır. Bu açıklamalar ışığında, yüklenen suçun şikayete bağlı olduğunun kabulü ile, mağdurun şikayetini geri aldığına ilişkin beyanını kabul edip etmediği suça sürüklenen çocuktan sorulup, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,…”(Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/42807 E., 2017/2191 K.)
Hukuk Desteği
ADALETSİZCE KENDİ ÇALIŞANINA BU SUÇ İŞLETİLİYORSA SONRADAN O ÇALIŞANINI ORTADAN KAYBETTİRİYORLARSA BUNUN CEZASI VARMIDIR?