Hava Kirliliği; atmosfere yayılan is, duman, toz, gaz, buhar ve aerosol halindeki emisyonların canlı hayatına ve ekolojik sisteme zarar verebilecek seviyeye gelmesidir. Böylelikle, hava bileşimi bozulmakta ve yaşamsal kalite ciddi şekilde azalmaktadır. Bu kirliliğe sebebiyet veren birçok faktör olmakla birlikte; ısınma sistemleri, motorlu araçlar ve sanayi ile enerji üretim tesisleri başı çekmektedir.
Hava sahası da, aynı toprak ve su gibi çevreyi oluşturan esas unsurlardan biri olduğundan, kirletilmesi halinde çevrenin kirletilmesi suçuna vücut verebilecektir. Bu konudaki yazılarımız için lütfen (Bkz: …) (Bkz: …)
Atık veya artıkların havaya zarar verip vermediğinin ve dolayısıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (“TCK”) anlamında suç oluşup oluşmadığının tespiti için 2872 sayılı Çevre Kanunu (“ÇK”) ve bu kapsamdaki ilgili mevzuat düzenlemeleri oldukça önem arz etmektedir. Bu bakımdan, ÇK ek 6. madde “Hava kalitesinin korunması ve hava kirliliğinin önlenmesi için, ulusal enerji kaynakları öncelikli olmak üzere, Bakanlıkça belirlenen standartlara uygun temiz ve kaliteli yakıtların ve yakma sistemlerinin üretilmesi ve kullanılması zorunludur … Hava kalitesinin belirlenmesi, izlenmesi ve ölçülmesine yönelik yöntemler, hava kalitesi sınır değerleri ve bu sınır değerlerin aşılmaması için alınması gerekli önlemler ile kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine ilişkin … çalışmalara ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü başta olmak üzere, aynı Kanun’un 8, 9 ve 11. maddeleriyle hava kirliliğinin önlenmesi için yönetmeliklerle düzenleme yapılacağı açıkça belirtilmiştir.
Bu alanda düzenleme yapan 6.6.2008 tarihli Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği, 3.7.2009 tarihli Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ve 13.1.2005 tarihli Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği gibi mevzuat hükümleri önem taşımakla birlikte, söz konusu yönetmeliklerde yer alan yükümlülük ve yaptırımlar bireylere değil fabrika, tesis, işletme gibi yerlere özgü olarak çıkarılmıştır. Açıklanan sebeple, bu Yönetmelik hükümlerine dayanılarak kişilerin cezalandırılması söz konusu değildir.
Ses ve gürültü kirliliği hakkında (Bkz: …)
Hukuk Desteği