KAPICININ KIDEM TAZMİNATINDAN KİM SORUMLUDUR?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesine göre işçi bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişidir. Konut Kapıcıları Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 3.maddesinde ise konut kapıcısı; “Anataşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi” denmek suretiyle tanımlanmıştır. O halde mevzuatta görüldüğü üzere, bugünkü yazımızın konusunu oluşturan kapıcıların işçi olduğu hususu izahtan varestedir. Kapıcının işvereni ise yine aynı yönetmeliğin aynı maddesindeki tanıma göre konut maliki veya ortaklarıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/1320 E. ve 2017/539 K. sayılı kararıyla kıdem tazminatı “1475 sayılı İş Kanununun 14. Maddesine göre kıdem tazminatı, Kanunda belirtilen asgari bir çalışma süresini dolduran işçinin, iş sözleşmesinin yine Kanunda sayılan nedenlerden biriyle son bulması halinde işveren tarafından işçiye ya da mirasçılarına yapılan ödeme şeklidir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Kapıcının kıdem tazminatı mevzu bahis olduğu hallerde kimin sorumlu olduğu konusu uygulamada sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (“KMK”) Anagayrimenkulün ortak giderlerine katılma başlıklı 20. maddesinde kat maliklerinden her birinin aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak katılmakla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Peki konutun el değiştirmesi halinde yeni malik mi eski malik mi sorumlu olacaktır? Bu konuda kanuni bir düzenleme olmamakla birlikte içtihatlara göre; kıdem tazminatının hak ediliş tarihinde malik olan kimse bu borcun tamamından sorumlu olmaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/2. maddesinde işyerinin devri sebebiyle başka bir işverene geçmesi halinde işçinin kıdeminin değişik işverenlerde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanacağı, her ne kadar daha önceki işveren işçiyi çalıştırdığı süre ve devir sırasında işçinin aldığı ücretle sorumlu ise de son işveren olarak davalının tüm süreden sorumlu olduğu, ancak önceki işverenlere sorumlulukları oranında, rücu edebileceği hususları düzenlenmiştir. Dolayısıyla şartları mevcutsa eski malik dönemine isabet eden miktar için rücu hakkını kullanabileceği kabul edilmektedir. Aşağıda konuyla ilgili yargı kararlarından bazı kesitleri sizlerle paylaşmaktayız:

“… Yönetim planında genel giderlere kat maliklerinin katılımının ne şekilde olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, 2814 sayılı yasa ile değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasa’sının 20/a maddesi gereğince kapıcı giderlerine tüm malikler eşit olarak katılmalıdır. Bu katılım sorumluluğu borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. Somut olayda, apartman kapıcısının görevden ayrılıp kıdem tazminatını hak ettiği tarihte davalı malik olup, yönetime ve sigortaya karşı bu borcun tamamından sorumludur. Hesaplanan kıdem tazminatına esas alınan sürenin bir bölümünün önceki malik dönemine ait olması, borcun doğduğu tarihte malik olan davalıyı, bu sorumluluktan kurtarmaz. Şartları varsa, ödediği kıdem tazminatının önceki malik dönemine isabet eden miktarı için rücu hakkını kullanabilir….Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 19.10.2000 gün 2000/9377 Esas, 2000/14065 Karar sayılı kararında da “1475 sayılı İş Kanununun 14/2. maddesi gereğince işyerinin devri sebebiyle başka bir işverene geçmesi halinde işçinin kıdeminin değişik işverenlerde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanacağı, her ne kadar daha önceki işveren işçiyi çalıştırdığı süre ve devir sırasında işçinin aldığı ücretle sorumlu ise de, son işveren olarak davalının tüm süreden sorumlu olduğu, ancak önceki işverenlere sorumlulukları oranında, rücu edebileceği” açıkça belirtilmiştir …Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece 1475 sayılı İş Kanunun 14/2 ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/a maddeleri göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar vermek gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2001/18-642 E., 2001/662 K.)

“…634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/a. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden her biri, kapıcı giderlerinden (ücret, sigorta pirimi, kıdem tazminatı vs.) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumludur. HGK’nun 03.10.2001 tarih ve 2001/18-642 E.- 2001/662 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, bu sorumluluk borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir…” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/7532 E., 2019/7010 K.)

https://hukukdestegi.com/tr/2023/07/28/yillik-ucretli-izne-hak-kazanma-ve-izni-kullanma-donemi/
https://hukukdestegi.com/tr/2023/02/13/kidem-ve-ihbar-tazminatlarinin-haczi/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/11/16/kidem-tazminatinda-uygulanacak-en-yuksek-mevduat-faiz-orani/

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir