GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE DOLANDIRICILIK SUÇU’NUN KARŞILAŞTIRILMASI

Güveni kötüye kullanma suçu Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) Malvarlığına Karşı Suçlar kısmında madde 155’te düzenlenmiştir. TCK madde 155  “(1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.  (2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” hükmünü amirdir.

Dolandırıcılık suçu ise TCK’nın Malvarlığına Karşı Suçlar kısmında madde 157’de “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Yukarıda belirttiğimiz iki suç arasındaki farkları ele almak gerekirse; öncelikle, güveni kötüye kullanma suçunda mağdur malın zilyetliğini rızasıyla, özgür iradesiyle devretmektedir. Dolandırıcılıkta ise madde metninde de belirtildiği üzere hileli davranışlarla, hukuka aykırı olarak zilyetlik elde edilmektedir. Güveni kötüye kullanma suçunda kast önceden oluşmamaktadır. Dolandırıcılık suçunda ise kast en başından beri vardır. Güveni kötüye kullanma suçunda suç, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunulmasıyla ya da devir olgusunun inkar edilmesiyle oluşmaktadır. Dolandırıcılık suçu ise hileli davranışlarla mağdurun aldatılması ve başkasının zararına olarak kendisine ya da bir başkasına yarar sağlandığı anda oluşmaktadır.

İki suçun karşılaştırılması açısından ilgili Yargıtay kararlarını sizlerle paylaşmaktayız.

“Müştekilere ait inşaat demirlerini taşımak için anlaşılan sanıkların, olay günü başkasına ait ruhsat ve araç plakasını kullandıkları kamyona yükleyip götürdükleri demirleri mal edindikleri anlaşılmaktadır. Sözleşme sırasında sanıkların başkasına ait ruhsatı ibraz etmeleri ve olayda yine başkasına ait araç plakası taktıkları, kamyonu kullanmaları, suç konusu demirlerin kendilerine tevdiini sağlamak için değil gerçek kimliklerini gizleyip, yakalanmalarını önlemeye yöneliktir. Çünkü, sürücü ve araç yönünden özel koşulların aranmadığı olayda, sanıklar kimliklerini gizlemeseler ve kamyonlarına başkasına ait araç plakasını takmasalardı dahi, yükün kendilerine tevdi ve teslimi için bir engel bulunmadığından, sanıkların eylemi dolandırıcılık değil, hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.” (CGK 05.11.1990 tarih, E. 1990/9-192 K. 1990/265)

“Şikayetçiye ait otomobili sanayide göstermek amacıyla götüren sanığın bir daha geri getirmeyerek başka bir araçla takas ettiğinden bahisle hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan dava açıldığı, sanıkla galericilik yapan şikayetçi arasındaki pazarlık sonucu alım satımın protokole bağlandığı, suça konu araç için bir kısmı peşin verilip bakiyesi için düzenlenen senetteki adresin yapılan araştırma sonucu suç tarihi itibariyle sanığa ait olmadığının saptanması ve aynı araçla ilgili olarak kendisine aitmiş gibi sattığı Yusuf Şimşek’e yönelik dolandırıcılık eylemi nedeniyle de dava açılıp, yargılama sonucu mahkumiyetine karar verildiği sanık müdafiinin temyizi nedeniyle Dairemize geldiği UYAP’taki incelemeden anlaşılması karşısında, sanığın başlangıçtan itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket edip etmediğinin tespiti bakımından, bu dosyanın getirtilip incelenmesi, senet ve protokolün asıllarının celbi, protokol ile senette kefil olarak imzaları bulunan kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulması, (11. CD, 30.3.2010, 2009/21866, 2010/3634)

Hukuk Desteği

https://hukukdestegi.com/tr/2023/06/28/guveni-kotuye-kullanma-sucu/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/03/09/guveni-kotuye-kullanma-sucu-ile-hirsizlik-sucunun-karsilastirilmasi/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir