TÜRK CEZA KANUNU’NUN ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMASI

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) amacı; her şeyden önce kişi hak ve özgürlüklerinin, hukuk devletinin, kamu düzen, güvenlik, sağlık ve barışının korunması suretiyle suç işlenmesini önlemek olduğundan suç, ceza ile güvenlik tedbirleri de bu amaç doğrultusunda düzenlenmekte ve uygulanmaktadır.

TCK’nın uygulama alanı, zaman ve yer bakımından uygulama şeklinde iki ana başlık altında değerlendirilmektedir. Zaman bakımından uygulama, TCK’nın 7. maddesi’nde “(1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar. (2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. (3) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır. (4) Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.” şeklinde açıklanmıştır.

İlk olarak belirtmek isteriz ki; bir kişinin cezalandırılabilmesi veya hakkında güvenlik tedbirine hükmolunabilmesi için öncelikle, gerçekleştirilen fiilin kanunda açıkça suç olarak sayılması gerekmektedir. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi şeklinde nitelendirilen bu durum, kanunda suç olarak sayılmayan hiçbir fiil için ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamayacağını, idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza belirlenemeyeceğini net olarak ortaya koymaktadır.

Yukarıda yer verilen madde düzenlemesine göre; bir kişinin cezalandırılabilmesi için ilgili fiilin işlendiği zaman yürürlükte olan ceza kanununa göre suç sayılması lazım gelmektedir. Kişinin, gerçekleştirdiği sırada ceza kanununda suç olarak tanımlanmayan bir fiili dolayısıyla hakkında ceza verilemeyecek ve güvenlik tedbiri uygulanamayacaktır. Bu bakımdan, fiilin işlenmesinden önce yürürlükte olan veya sonrasında yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılması kişi hakkında yaptırım uygulanması sonucunu doğurmamaktadır.

Ancak fail açısından lehe hükümlerin uygulanması kuralı gereğince, fiil işlendiği sırada kanunda suç olarak tanımlanmasına rağmen sonrasında suç olmaktan çıkarılmışsa da kişi cezalandırılamayacak ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamayacaktır. Bu düzenlemeye aykırı şekilde kişi hakkında ceza veya güvenlik tedbirine hükmolunmuşsa da, söz konusu hükmün infazı ve kanuni neticeleri başka bir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden kalkacaktır. Yine failin lehine olan hükümlerin uygulanması kuralı uyarınca, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların birbirinden farklı hükümler içermesi halinde de failin lehine olan kanun hangisiyse o uygulanacaktır. Erteleme, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili düzenlemelerde de failin lehine olan kanun uygulanacak ancak bu sayılan kurumlar haricinde kalan infaz usul ve uygulamaları yönünden fiil zamanında yürürlükte olan kanun hükümleri geçerli olacaktır.

                                                                                                                           Hukuk Desteği

https://hukukdestegi.com/tr/2023/10/27/turk-ceza-kanununun-yer-bakimindan-uygulanmasi/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir