Bir önceki çalışmamızda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) uygulama alanının, zaman ve yer bakımından uygulama şeklinde iki ana başlık altında değerlendirildiğini belirterek; zaman bakımından uygulamaya dair açıklamalara yer vermiştik. (Bkz: İlgili Yazımız…)
Yer bakımından uygulama, mülkilik ilkesine dayanmakta olup; kısaca yargılamanın suçun işlendiği devletin ceza kanunlarına göre yapılması anlamına gelmektedir. Anılan ilkeye göre; kim (vatandaş veya yabancı) tarafından işlendiğine bakılmaksızın ilgili devletin sınırları içinde gerçekleştirilen bütün suçları takip etmek yetkisi yine o devlete ait olacaktır.
TCK’nın 8. maddesinde “(1) Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi halinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır. (2) Suç; a) Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında, b) Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla, c) Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla, d) Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı, İşlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.” şeklinde bu konu hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümle, Türkiye’de işlenen suçlar bakımından Türk kanunlarının uygulama alanı bulacağı açıklanmış olup; hareket ya da neticeden birinin Türkiye’de gerçekleşmesinin, suçun Türkiye’de işlenmiş sayılması için yeterli olduğu bildirilmiştir. Bu bakımdan hareketin bir kısmının veya tamamının Türkiye’de işlenmiş olması da bir fark yaratmayacaktır. Diğer yandan maddede, bir ülkenin sadece kara sahasından oluşmadığı, kara sularını, iç suları, bunun üzerindeki hava sahasını ve Türk deniz ile hava araçlarını da kapsadığı net olarak belirtilmiştir.
Yine mülkilik ilkesi ve bu doğrultudaki yer bakımından uygulama kuralı gereğince, TCK’nın 9. maddesinde “Türkiye’de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye’de yeniden yargılanır.” şeklinde düzenlenen hükümle; failin Türkiye’de işlediği suç dolayısıyla her ne kadar bir başka ülkede hakkında hüküm kurulmuş olsa da, Türkiye’de tekrar yargılamaya tabi tutulacağı ifade edilmiştir.
Hukuk Desteği