Bir önceki yazımızda koruma tedbirlerinden adli kontrol tedbirine giriş yapmış ve adli kontrole karar verecek merciler ve adli kontrole ilişkin süreler üzerinde durmuştuk (Lütfen Bkz). Bu yazımızdaysa adli kontrol kararının getirdiği yükümlülükler üzerinde duracağız.
CMK 109/3 fıkrasında, adli kontrol kararının getirdiği yükümlülükler sıralanmıştır. Bu yükümlülükler;
- “Yurt dışına çıkamamak” (CMK 109/3-a)
- “Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak” (CMK 109/3-b)
- “Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak” (CMK 109/3-c)
- “Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek” (CMK 109/3-d)
- “Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.” (CMK 109/3-e)
- “Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak” (CMK 109/3-f)
- “Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek.” (CMK 109/3-g)
- “Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.” (CMK 109/3-h)
- “Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.” (CMK 109/3-i)
- “Konutunu terk etmemek.” (CMK 109/3-j)
- “Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek” (CMK 109/3-k)
- “Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek” (CMK 109/3-l)
şeklindedir.
CMK 109/6 fıkrasında; “Adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez. Bu hüküm, maddenin üçüncü fıkrasının (e) ve (j) bentlerinde belirtilen hallerde uygulanmaz. Ancak, (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır” denilerek adli kontrol altındaki sürelerin cezadan mahsup edilmeyeceği ancak konutu terk etmeme ve uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol gibi başlıca bağımlılıklar nedeniyle tedavi altına alınma hallerinin cezadan mahsup edileceği düzenlenmiştir.
CMK 109/4. fıkrasında ise hayatını yalnız idame ettiremeyen kişiler ile gebe olan veya yeni doğum yapmış kadınlar için özel bir düzenleme getirilmiştir. CMK 109/4 fıkrasında bu hüküm; “Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir” şeklinde kaleme alınmıştır.
Hukuk Desteği