KANUNUN HÜKMÜ VE AMİRİN EMRİ

Daha önceki yazımızda Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) düzenlenen hukuka uygunluk nedenlerine genel bir giriş yapmıştık (Lütfen bkz…). Bu yazımızda, hukuka uygunluk nedenlerinden biri olan “kanunun hükmü ve amirin emri” üzerinde duracağız.

TCK’nın 24. maddesinin “Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez. (2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur. Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur” hükmüyle “kanunun hükmü ve amirin emri” hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir. Burada kanun hükmünden, yalnızca dar anlamda kanun olarak nitelendirilen yasama işlemleri değil, aynı zamanda tüzük ve yönetmelikler de anlaşılmalıdır. Kanun hükmünün yerine getirilmesi, esas olarak kamu görevlilerinin asli görevidir. Kanun hükmünü yerine getiren kamu görevlisinin fiilinin hukuka uygun olarak değerlendirilebilmesi için, ilgili kamu görevlisinin hükmün yerine getirilmesinin muhatabı olması, bir başka deyişle yetkili olması gerekmektedir.

Amirin emri, kamu görevlisine yöneltilmiş irade açıklaması olarak nitelendirilebilir. Emri alan kamu görevlisi emri yerine getirmekle yükümlü olup, emrin yerine getirilmemesi suç teşkil edecektir. Fakat burada üzerinde durulması gereken husus, konusu suç teşkil eden amir emrinin yerine getirilip getirilmeyeceği ve emrin yerine getirilmesi halinde sorumluluğun kime ait olacağıdır. Anayasa’nın 137. maddesinin “Konusu suç olan emir hiçbir surette yerine getirilmez” hükmü gereği; kanunda suç olarak düzenlenen bir fiilin işlenmesi emrini kimse veremeyeceği gibi, bu tür bir emri de hiçbir kamu görevlisi yerine getiremeyecektir.

Kamu görevlisinin, kendisine verilen ve görevi gereği yerine getirmekle zorunlu olduğu emrin, kanunun suç saydığı bir fiilin işlenmesine ilişkin bir emir olup olmadığını her durumda denetlemesi ve konusu suç olan bir emri hiçbir surette yerine getirmemesi gerekmektedir. Kamu görevlisi, amirin emrinin hukuka aykırı olduğunu tespit ederse; hukuka aykırılığı gecikmeksizin amirine bildirmeli, amirin emrini yazılı olarak yinelemesi halinde ise emri yerine getirmelidir. Bu halde, emrin yerine getirilmesinden dolayı sorumluluk emri yerine getirende olmayıp; emri verene ait olacaktır.

https://www.hukukdestegi.com/tr/2016/02/25/mesru-mudafada-sinirin-asilmasi/
https://www.hukukdestegi.com/tr/2017/09/01/mesru-mudafaa-savunma-nedir/

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir