Dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak ülkemizde de internet kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Bu gelişmelerle birlikte web siteleri de büyük önem kazanarak ticaretin elektronik ortama taşınmasını sağlamıştır. Ülkemizde de ticaretle ilgili veya müzik, haber, film gibi sosyal alanlarda faaliyet gösteren birçok yabancı site bulunmaktadır. Son zamanlarda ülkemizde farklı sebeplerle yabancı kaynaklı birçok siteye erişim engellenmekte, erişimi haksız olarak engellenen ve yahut kapatılan siteler ise zarara uğramaktadır. Erişiminin engellenmesine karar verilen, bu kararın haksız olduğunu düşünen ve bu karar sebebiyle zarara uğrayan web sitelerinin izleyecek olduğu hukuki süreç hakkında bilgi vermeye çalışacağız.
5651 Sayılı Kanun 8. maddede erişimin engellenmesine sebep olan suçlar gösterilmiştir: “(1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir: a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; 1) İntihara yönlendirme (madde 84), 2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra), 3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190), 4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194), 5) Müstehcenlik (madde 226), 6) Fuhuş (madde 227), 7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), suçları. 10105 b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar…”
5651 Sayılı Kanunun 8/2. maddesinde erişimin engellenmesine adli makamların karar verdiği ve koruma tedbiri olarak verilen bu kararlara karşı da yine Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edileceği belirtilmiştir. Ancak incelemekte olduğumuz asıl konu, içerik veya yer sağlayıcısı yurt dışında bulunan web siteleri hakkındaki erişim engelleme kararının nasıl ve kimler tarafından verildiği, buna karşı hukuki sürecin nasıl işleyeceğidir.
5651 Sayılı kanun 8. maddesinin 4. fıkrasında içerik veya yer sağlayıcısı yurt dışında bulunan siteler hakkında erişimin engellenmesine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın re’sen karar vereceği hüküm altına alınmıştır. Bir başka deyişle içerik veya yer sağlayıcısı yurt dışında bulunan siteler hakkında erişimin engellenmesine karar verilebilmesi için herhangi bir adli makamın kararına ihtiyaç bulunmamakta, idari bir makam olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (Bundan sonra “Başkanlık” olarak anılacaktır) re’sen karar vermektedir. Dolayısıyla idari bir makam olan Başkanlığın bu işlemi idari işlem niteliğindedir.
Kanunda, Başkanlık tarafından alınan erişim engelleme kararlarına karşı bir itiraz yoluna yer verilmemiştir. Hakim onayına sunulan Başkanlık kararları için hiç şüphesiz onay kararını veren adli merciye itiraz edilebilecektir ancak Başkanlığın hakim onayına sunmaksızın alabileceği erişim engelleme kararları için Kanunda ve Yönetmelikte özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, erişim engelleme kararının Başkanlık tarafından kanuna aykırı olarak alındığını düşünen kişiler, söz konusu idari işlemin iptali için idare mahkemesinde dava açabilir ve ayrıca uğranılan zarar nedeniyle tam yargı davası ile tazminat isteyebilir.
Koruma tedbirleri nedeniyle hangi hallerde tazminat istenebileceği Ceza Muhakemesi Kanunu madde 141’de tek tek sayılmıştır ve erişimin engellenmesi hali, tazminat istenebilecek haller arasında gösterilmemiştir. Bu bakımdan koruma tedbiri niteliğindeki erişim engelleme kararları nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanununa göre tazminat istenemeyecektir. Bu bakımdan, Kanundaki en önemli eksikliklerden biri de haksız veya kanuna aykırı olarak verilen erişim engelleme kararları nedeniyle kişilerin uğradığı zararların tazmin edilmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemesidir. Erişim engelleme kararlarına ilişkin özel bir tazminat rejimi benimsenmediğinden, kişiler erişim engelleme kararları nedeniyle idare mahkemesinde tam yargı davası açarak uğradıkları zararların tazminini genel hükümlere göre istemek durumunda kalacaklardır.
Başkanlık web siteleri hakkında yukarıda 5651 Sayılı Kanunun 8/1. maddesinde sayılan suçları oluşturan içeriklerin varlığı halinde erişimin engellenmesine karar verir ve bu sayılan içeriklerin yayından kaldırılması ile erişimin engellenmesi kararı kaldırılır. TİB tarafından verilen idari para cezalarına karşı nasıl itiraz edileceği de 5651 Sayılı Kanunun 8/12. fıkrasında: “Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Başkanlık veya Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.” şeklinde gösterilmiştir.
Hukuk Desteği
merhaba yeni aldıgım web sitesi bzden önce 2016 yılında kapatılmış site yi yeni sahibi olarak actırabilirmiyim