Ülkemizde ne yazık ki Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan alınan emekli maaşları aile geçimini sağlama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple günümüzde geçim sıkıntısı çeken birçok emekli, emekli maaşı almasına rağmen çalışmaya devam ederek ek gelir elde etmeye çalışmaktadır. Bazı işverenler ise işçileri işten çıkarmak için emekliliği bahane olarak göstermekte ve bu kişiler hak kaybına uğramaktadır.
4857 Sayılı İş Kanunu 18. maddesinde: “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır…” denilerek feshin geçerli sebebe dayandırılması gerektiği ifade edilmiştir. Söz konusu maddede feshin geçerli sebebi olarak emeklilik olgusuna yer verilmemiştir. İş Kanunu madde 18 gerekçesinde “İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebeplerin, hangi durumlarda geçerli sebeplerden sayılacağı ve hangi durumların işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler olarak kabul edileceği ise ancak yargı kararları ile zaman içinde belirginleşebilecektir.” denilmektedir. Bu sebeple, bu konu hakkında Yargıtay içtihatlarından faydalanmak gerekmektedir.
Kanun’da, emeklilik geçerli fesih sebeplerinden biri olarak sayılmamakta ve Yargıtay içtihatları da bu hususu açıkça vurgulamaktadır.
Zira Yargıtay’ın bir kararında1: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 27.10.2003 T., 18257/ 17985: “Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının fesih tarihinde emekliliğe hak kazandığı sabit olup, uyuşmazlık dışıdır. Belirtmek gerekir ki bu salt emeklilik fesih için geçerli bir neden olamaz. Emekliliğin fesih için geçerli bir neden teşkil edeceğine dair bir kurala yer verilmiş değildir.” denilmektedir.
Salt emekliliğin fesih için geçerli bir neden oluşturmayacağını belirten Yargıtay, başka bir kararında2: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 11.12.2003 tarih ve 20222/20604 “… Emekliliğin gelmesi tek başına geçerli fesih nedeni değildir. Somut olayda davacı davalıya ait işyerinde işe başlamadan önce bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olmuş bir kişidir. Akdin feshi başvurulacak son çaredir. Davacının, işverenin diğer işyerlerinde çalıştırılması mümkün ise fesih yoluna başvurulması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş davacı ile aynı görevi yapan merkez şube müdürlüklerinin kapanması nedeniyle işverenin diğer bir işyerinde görevlendirilen 34 eski merkez müdürünün durumu ile karşılaştırılarak tek davacı hakkında akdin feshi yoluna gidilmesinin haklı nedeni bulunup bulunmadığı araştırılmalı tüm dosya birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir” demektedir.
Yaşlılığın, işçinin çalışma gücünü olumsuz yönde etkilemesi ve dolayısıyla geçerli bir fesih nedenin ortaya çıkmasına yol açması bazı hallerde söz konusu olabilir. Ancak, emeklilik nedeniyle bir işçinin performansının düştüğü, artık işinde verimli olamadığı ve dolayısıyla işin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz yönde etkilediği, dikkatinin önemli ölçüde azaldığı için iş kazasına uğrama riskinin bulunduğu v.b. gerekçeler emeklilik olgusu ile birlikte somut biçimde ortaya konulmadıkça emeklilik, tek başına fesih için geçerli bir neden kabul edilmemektedir.3
Görüldüğü üzere gerek yaşlılık gerekse emeklilik, bir işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesinde tek başına geçerli sebep sayılmamaktadır. Şu kadar ki, bir işçinin yaşlı ya da emekli olması, onun iş veriminin önemli ölçüde azalmasına sebep oluyorsa, bu takdirde geçerli bir fesih sebebinin varlığından söz edilebilecektir. Bu konuda hem bir kısmına yukarıda değindiğimiz yargı içtihatları hem de iş hukuku öğretisi aynı görüşü paylaşmaktadır. 4
1 Akı/Altıntaş/Bahçıvancılar, Uygulamada İş Güvencesi, s.44
2 Akı/Altıntaş/ Bahçıvancılar, s.57
3 AKI, Erol: iş Sözleşmesinin Feshinde Geçerli Neden Olarak “Emeklilik”, s. 7-8
4 AKI, Erol: iş Sözleşmesinin Feshinde Geçerli Neden Olarak “Emeklilik”, s. 10
HUKUK DESTEĞİ