ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASINDA ZORUNLU ARABULUCULUK

5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“Kanun”) 37. madde hükmü uyarınca; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (“HUAK”) 18/A maddesinden sonra gelmek üzere; “18/B – (1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır: a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı […]

Devamını Oku

VASİYETNAMENİN İPTALİ DAVASI

Ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetname; miras bırakanın henüz sağ iken, vefatından sonra malvarlığının tamamının veya bir kısmının nasıl tasfiye edileceği, dağıtılacağı, paylaştırılacağı hususunda sözlü yahut yazılı şekilde bıraktığı irade beyanıdır. Vasiyetnamenin resmi şekilde (bknz…), el yazısı ile (bknz…) ve sözlü (bknz…) olarak düzenlenmesi mümkündür. Vasiyetnamenin iptali davası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) 558. […]

Devamını Oku

KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK SÜRECİ – III

Önceki yazılarımızda, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvuru yapma zorunluluğu getirildiğini ve hangi tür kira uyuşmazlıklarının zorunlu arabuluculuk kapsamına alındığını detaylı olarak açıklamıştık. (Lütfen bkz…), (Lütfen bkz…) Bilindiği üzere, son yıllarda ülke genelinde yaşanan enflasyonist ortam ile konut krizinin bir sonucu olarak kira rayiçleri olağanüstü seviyede artmış ve Türk Borçlar Kanunu’ndan […]

Devamını Oku

MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASI

Miras sebebiyle istihkak davası, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 637 ila 639 hükümlerinde düzenleme altına alınmış olup, yasal mirasçılara ve atanmış mirasçılara tanınan, tereke üzerinde mirasçı sıfatıyla sahip oldukları miras haklarının dava yoluyla korunması amacıyla düzenlenmiş bir dava türüdür. Miras sebebiyle istihkak davası, yalnızca yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar tarafından, tereke üzerinde mirasçılık sıfatıyla sahip oldukları […]

Devamını Oku

BİLİRKİŞİ ÜCRETİNİN KESİN SÜRE İÇERİSİNDE YATIRILMAMASI

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 94. maddesinde “Kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu […]

Devamını Oku

TÜRK CEZA KANUNU’NUN YER BAKIMINDAN UYGULANMASI

Suçların yasalarda tanımlanması ve suça karşılık gelen cezanın yine yasalarda belirtilmesi, özellikle kişinin kendisini güvende hissetmesi için büyük önem arz etmektedir. Belirtilen güvenceyi sağlamak açısından, suç ve cezaların kanunlarda belirtilmiş olmasının yanında, bu kanun maddelerinin nerede ve ne zaman uygulanacağının da çeşitli kurallarla sabitlenmiş olması gerekmektedir. Daha önceki yazımızda, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) zaman bakımından […]

Devamını Oku

ŞİRKET YETKİLİSİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE VEKALETNAMENİN AKIBETİ

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Ölüm, ehliyetin kaybedilmesi ve iflas” başlıklı 513. maddesinin; “Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır. Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin […]

Devamını Oku