Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) düzenlenen 4 çeşit nafakadan (tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakası) bu yazımızda yoksulluk nafakası üzerinde duracağız. Yoksulluk nafakası TMK’nın 175.maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Nafaka, sermaye veya irat şeklinde […]
Etiket: aile hukuku
NİŞAN BOZULDUĞUNDA ÇİFTLERİN ANNE VE BABASI MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNDE BULUNABİLİR Mİ?
Nişanlanma, çiftler arasında evlenme vaadiyle kurulan bir ilişkidir. Nişanlanma ilişkisi taraflardan biri tarafından haklı sebep olsa da olmasa da bozulabilir. Evlenmeyle bozulan nişanlanma hali hariç bazı durumlarda, taraflar arasında kusur oranına göre maddi ve manevi tazminat talep etme durumu doğabilmektedir. Belirtmek gerekir ki, nişanın bozulduğunu kabul edebilmek için öncelikle nişanlılık ilişkisinin uygun şekil şartlarla kurulduğunun […]
BOŞANMANIN ARDINDAN KADIN ESKİ EŞİNİN SOYADINI KULLANABİLİR Mİ?
Evliliğin kurulması sonucunda çiftler, Türk Medeni Kanunu (“TMK”) uyarınca bazı kişisel durum değişikliklerine uğrarlar. Erginliğin kazanılması, vatandaşlık, kayın hısımlığı gibi kişisel durumlar; boşanmanın ardından kaybedilmese de kadın, boşanma sonucu TMK 173/1 c.1’de belirtildiği üzere evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Madde metnine göre “Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını […]
EVLİLİĞİN YOK HÜKMÜNDE OLMASI
Aile, hem toplum hem de hukukumuz açısından şüphesiz son derece önemli bir kurumdur. Bu kadar önemsenen çekirdek bir yapının ise sağlıklı temellerle kurulması için Türk Medeni Kanunu (“TMK”) yazılı ve sözlü olarak sınırlı sayıda (numerusclausus) bazı şartlar öngörmüştür. Şartlara uyulmamasının etkisi her zaman aynı olmaz, belirlenen şartlara kısmi ya da tam olarak uyulmadığı takdirde hukuk […]
MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI İLE BOŞANMA DAVASI BİRLİKTE AÇILABİLİR Mİ?
Mal rejiminin tasfiyesi davasının açılabilmesinin dava şartı mal rejiminin sona ermiş olmasıdır. Mal rejiminin tasfiyesi davasının ön koşulu, boşanmanın gerçekleşmiş olmasıdır. Boşanma davasının kabul edildiği tarihte mal rejimi sona ermiş sayılmaktadır. Aynı dilekçe ile hem boşanma davası hem de mal rejiminin tasfiyesi davası açılabilmektedir .Ancak boşanmanın gerçekleşmesi mal rejiminin tasfiyesi için bekletici mesele olacaktır. Mal […]
ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA
Zina, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“Kanun”) 161. maddesinde düzenlenen özel ve aynı zamanda mutlak boşanma sebeplerinden biridir. İlgili maddeye göre eşlerden biri zina eylemin gerçekleştirirse, kusursuz olan eş boşanma davası açabilir ve bu davada zina eyleminin ortak yaşamı çekilmez hale getirip getirmediğine bakılmaz. Zina sebebiyle boşanma kararı verebilmek için zina eylemini gerçekleştiren eşin, evlilik […]
TAŞINMAZLARA VE AYNİ HAKLARA İLİŞKİN İLAMLARIN İCRASI
Türk Hukuku; mahkeme ilamlarının icrası için kesinleşme şartını aramamıştır. Mahkemelerin karar verdiği andan itibaren taraflar bu kararın icrası için yasal yollara başvurabilecek ve kararın gereği yerine getirilmiş olacaktır. Fakat kanun koyucu bazı kararların icrası için kesinleşme şartının arandığı düzenlemeler de öngörmektedir. Bu düzenlemeler mahkeme kararlarının kesinleşme şartı olmadan icrasının istisnalarını oluşturmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri […]