Yargılama sırasında mahkemeye ibraz edilen deliller, esas olarak takdiri ve kesin delil şeklinde iki başlık altına kategorize edilmektedir. Hakim için bağlayıcılık teşkil eden, yargılamaya konu olan vakıayı kesin olarak ispat ettiği kabul edilen ve aksinin iddia edilmesi mümkün olmayan deliller, kesin delil olarak adlandırılırken; hakim için bağlayıcılık teşkil etmeyen, üzerinde hakimin takdir yetkisini kullanabileceği deliller, […]
Etiket: bilirkişinin kendisini hakim yerine koyması
BİLİRKİŞİNİN KENDİSİNE VERİLEN GÖREV DIŞINA ÇIKAMAMASI
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 266. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmünü amirdir. Madde metninde “özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde” şeklinde […]
BİLİRKİŞİ KENDİSİNİ HAKİM YERİNE KOYABİLİR Mİ?
Bilirkişilik Kanunu’nun (“BK”) 2/1-b maddesinde bilirkişinin tanımı “Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi” şeklinde yapılmıştır. Bilirkişi, bilirkişilik yaptığı alanda madde metninden de anlaşılacağı üzere konusunda uzman, yeterli donanım ve bilgiye sahip bir kimse olmalıdır. BK’nın 3/1. maddesi […]