ERTELEME İLE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ARASINDAKİ FARKLAR

Cezanın ertelenmesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması iki farklı hukuki müessesedir ve sonuçları kamuoyunda bazen aynı gibi düşünülse de aralarında farklar vardır.

Öncelikle bu farkları ortaya koymak için cezanın ertelenmesi müessesesini inceleyelim; işlediği bir suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası mahkeme kararı ile ertelenebilir. Erteleme mahkeme kararında açıkça belirtilmelidir. Erteleme kararına hükmetme, hakimin takdirinde olan konulardan biridir. Bu kararı verebilmek için sanıkta aranan koşullar vardır. Ancak sanığın bu koşulların sağlıyor olması hakimin mutlaka erteleme kararına hükmedeceği anlamına gelmemektedir. Diğer deyişle erteleme mutlak bir hak değildir. Ertelemeyi sanığın kendisi talep edebileceği gibi hakim veya mahkeme de re’sen karar verebilir. Erteleme hapis cezasının tamamı hakkında verilir. Sanık hakkında birden fazla suç için birden fazla cezaya hükmolunmuş olabilir. Burada her ceza ayrı ayrı değerlendirilecektir. Öncelikle bakılacak olan sanığın daha önce kasıtlı bir suçta dolayın üç ayın üzerinde hapis cezasına mahkum edilmemiş olmasıdır. Kasıtlı bir suçtan dolayı üç ayın üzerinde hapis cezasına mahkum edilen sanık daha önceki cezası için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olsa dahi cezanın ertelenmesini talep edemez. Diğer bir koşul; sanığın yargılama devam ederken mahkemede gösterdiği pişmanlık duygusu ve bunun sonucu olarak tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede oluşturduğu kanaattir. Cezanın ertelenmesi başka bir takım koşullara da bağlanabilir. Bu koşullar suçun konusuna göre mahkeme veya hakim tarafından tayin edilirler. Bu koşullar mağdurun uğradığı zararın tazmin edilmesi, suçtan önceki hale geri getirme gibidir. Mahkeme sanıktan bu koşulları yerine getirmesini isteyebilir. Sanık bu koşulları yerine getirene kadar hükmolunan cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir ve koşulun yerine getirilmesi halinde hükümlü hakim veya mahkeme kararı ile salıverilir.

Hakim veya mahkeme cezanın ertelenmesinin yanı sıra bu kişilere bir denetim süresi de verebilir. Bu süre içerisinde kişinin cezaya konu olan suç ile alakalı veya başka bir denetim yolu öngörülerek bir işi yapması, yapmaması veya eğitim görmesi gibi tedbirler verilebilir. Denetim süresi ertelenmeye konu cezanın süresinden daha az olmayacaktır. Ertelemenin yanı sıra bu tedbirlere başvurmak da erteleme gibi mutlak değildir. Hakim hükümlünün sosyal durumunu göz önüne alarak hiç bir denetime de başvurmayabilir, sadece ertelemenin hukuki yükümlülükleri için bir süre verilir.

Denetime karar verilmiş ise bu sürenin iyi halli ve yükümlülükleri yerine getirerek geçirilmesi halinde ceza infaz edilmiş sayılır. Hükümlü bu süreyi yükümlülüklerine aykırı hareketlerde bulunarak geçirir veya yine bu süre içerisinde kasıtlı bir başka suç işlerse cezanın infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

Ertelemeye hükmedilir ve hükümlü bu süreyi denetim yükümlülüklerine uyarak geçirir ise ceza, ceza infaz kurumu dışında infaz edilmiş sayılır. Mahkumiyet hali cezanın infazı dışında bütün sonuçları ile varlığını korur. Kişinin adli sicil kaydında mahkumiyeti, ertelenmesi ve denetim süresi yer alacaktır.

Erteleme kurumu hukuken cezayı yok saymamış sadece infaz edilmesinin önüne geçmiştir. 18 yaşının altında veya 65 yaşının üstündeki kişiler için 2 yıllık ceza üst sınırı 3 yıla yükseltilmiştir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (“HAGB”) kurumunu incelersek; koşul kişi hakkında verilen cezanın üst sınırının 2 yıl olmasıdır. HAGB’ye karar verilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olmamış olması lazımdır. Erteleme de bu durum 3 ayın üzerinde mahkumiyetin olmaması iken, burada daraltılarak kasıtlı bir suçtan mahkumiyetin olmaması şeklindedir. Taksirli bir suçtan dolayı mahkumiyetin varlığı hükmün açıklanmasının geri bırakılması için engel değildir. Diğer bir bakımdan, HAGB kurumu genişletilerek sadece hapis değil her türlü ceza için hükmedilebilir. Mağdurun veya kamunun zararının tazmini, suçtan önceki hale getirme cezanın ertelenmesi için hakimin takdirindeki konularken HAGB için zorunlu bir koşuldur. Suç konusu bu koşulu mümkün kılıyorsa HAGB kararını talep eden sanık bu koşulu yerine getirmek zorundadır. Ertelemeye dair diğer koşullar yine burada da mevcuttur. Sanık pişmanlık duymalı ve kişilik özellikleri, duruşmadaki hal ve davranışları ile yeniden kasıtlı bir suça karışmayacağına dair kanaat uyandırmalıdır. Son olarak sanığın HAGB’ye rıza vermesi gerekmektedir. Bunun sebebi açıklanması geri bırakılan hükmün temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmeyecek olmasıdır.

Denetim süresi açısından HAGB’de beş yıllık bir denetim süresi öngörülmüştür. Bu süre içerisinde yine sanığa denetim süresi ve denetimli serbestlik tedbirleri yüklenebilir. Denetim süresi içerisinde sanık kasten yeni bir suç işlemez ve denetim yükümlülüklerine riayet eder ise açıklanması geriye bırakılan hüküm tamamen ve tüm sonuçları ile ortadan kalkar. HAGB’nin sanık hakkında herhangi bir hukuki sonuç doğurmaması anlamına gelir ve kişinin adli sicil kaydında bu yargılamaya dair hiçbir şey yer almaz. Ancak bu süreler içerisinde kişi kasten yeni bir suça karışır veya denetim yükümlülüklerine aykırı davranır ise açıklanması geriye bırakılan hüküm açıklanır ve ceza infaz edilir.

                                                                                                                                  Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir