Hukuken geçerli bir zemine oturmayan ve bu nedenle bağlayıcılığı da bulunmayan tescile “yolsuz tescil” denilmektedir. Dolayısıyla bu tescil kanunların aradığı usule uymayan bir işlem ihtiva etmektedir. Yolsuz tescil sebebiyle mülkiyet hakkı gibi ayni bir hakkı zayi olan, hakkı sınırlanan veya bu hakkın kullanımı elinden alınan kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü şahıslara karşı ileri sürebilmektedir. Tescilin yolsuz olduğunu bilen ya da bilmesi gerekenlerse hiçbir suretle bu tescile dayanamamaktadır.
Tescilin ilk oluşturulduğu vakitteki bir işlemde hukuken uygunsuzluk olmuşsa baştan yolsuz tescil, bu tescil hukuka sonradan uygunsuz hale gelmişse sonradan yolsuzlaşmış tescil var demektir.
Yolsuz tescil veya yolsuz terkin sebebiyle hakkı zedelenen kişiler tapu sicilinin düzeltilmesi davası açarak zayi oldukları haklarına kavuşabilmektedirler. Dava kabul edildiğinde, tapu müdürlüğü, artık bir mahkeme kararı bulunduğundan yolsuz olan sicili terkin ederek olması gereken tescili kayıtlara geçirmektedir. Fakat bilinmesi gerekir ki, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca geçerli bir sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kişi, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız olarak 10 yıl süreyle ve iyiniyetle sürdürürse zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkını kazanır ve onun bu hakkına itiraz edilemez. Bu nedenle tescile iyiniyetle güvenen kişilerin edinimlerine ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
Tapu sicilinin düzeltilmesi davasının açılabilmesi için yolsuz bir tapu tescil işlemi ve bu işlem sonucunda ayni hak sahibinin zarar görmüş olması gerekmektedir. Bu davanın davacıları, yolsuz tescil nedeniyle zarara uğrayan ve/veya uğrama rizikosuna maruz kalma ihtimali bulunan gerçek hak sahipleridir. Davalılar ise, gerçek hak sahibi olmadığı halde, yolsuz sicil kaydından ötürü tapuda hak sahibi görünen yahut yolsuz tescilden doğrudan veya dolaylı olarak yararlananlar, bu kişiler ölmüşse de bu kişilerin külli halefleridir.
Tapu sicilinin düzeltilmesi davası, Türk Medeni Kanunu’nun 712 ve 713. maddelerinde düzenlenen olağan ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dair düzenlemeler dışında herhangi bir süreye bağlı değildir. Fakat, düzeltme davası açmak hakkının dürüstlük kuralı uyarınca reddedilebileceği durumlar da mümkün olabilmektedir. Örneğin; yolsuz tescilin üzerinden çok uzun seneler geçtiğinden bahisle dava reddedilebilinir.
Hukuk Desteği
.
(T.C. YARGITAY 20.Hukuk Dairesi 19.04.2010 T. 2010/4805 Esas 2010/5225 S.Karar) Kocaeli 3. AHM. 26.12.1983 T.1981/92 E. 1982/363 S.K gereğince davacının HÜKMEN kazandığı AYNİ HAK, İİK. Md. 94 gereğince TMK. Md. 1024, 1025, 1027 gereğince davacının tapu sicilindeki yanlışlığın düzeltilmesi talebinin reddi de .
DAYANAĞI DELİLLER VE HUKUKSAL NEDENLERİN ÖZETİ:
A- Kocaeli 3. AHM. 26.12.1983 T.1981/92 E. 1982/363 sayılı kararı davacıya hükmen ayni hak kazandırdığı halde, İİK. Md. 94/2 gereğince davacıya müteferrik dava açma edinmiş davalı R.Kemal Cantürk’ün haciz ve tescile ilişkin müteferrik mahkeme kararına rastlanmadığına dair İzmit Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 04/11/2015 tarih ve 1223 sayılı tespit ve ikrarında anılan 12/08/1986 tarih ve 3922 yevmiye sayılı tescil, ne davacıya ve ne de davalıya hiçbir zaman MÜLKİYET HAKKI KAZANDIRMAMIŞTIR.
B- Bu nedenle anılan 12/08/1986 tarih ve 3922 yevmiye sayılı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü – TESCİL İSTEM BELGESİ, davalı R.Kemal Cantürk’ün İİK.Md.94 gereğince edindiği İstanbul 12’nci İcra Me. 02/04/1986/1285 sayılı YETKİ BELGESİNE DAYANDIĞINDAN aynı İİK.Md.94 uyarınca HÜKÜMSÜZ, eski BK. Md. 18 yeni 19 uyarınca MUVAZAALI, TMK Md. 1021 uyarınca VARLIKSIZ, Md. 1022 uyarınca ETKİSİZ, Md. 1024 uyarınca YOLSUZDUR. . TMK. Md. 1024, 1025, 1027 TAPU SİCİLİNDEKİ YANLIŞLIĞIN DÜZELTİLMSİ HÜKMÜNE AMİRDİR.
C- Çünkü Kocaeli 3. İcra Memurluğu ile İst. 12. İcra Memurluğunun cebri icra ve satış konulu 1986/11 sayılı TALİMAT da HÜKÜMSÜZ – MUVAZAALI YOLSUZDUR.
D- İİK Md.94/2 uyarınca davalı R.Kemal Cantürk namına, davacı AZİZ Gümüş’ün Kocaeli M.Ali Pşa Mah. 110 pafta ada ve 158 parselde kayıtlı 540 m2. Arsa ve 96 m2. Lik bina ile birlikte satılarak paraya çevrilmesine ilişkin kararı da, kökgeldisi MUVAZAALI olan 1986/11 sayılı Talimata ve dava konusu olan 12/08/1986 tarih ve 3922 yev. Sayılı olan YOLSUZ TESCİLE MUVAZAALI – HÜKÜMSÜZ dayanan CEBRİ İCRA VE ALIM SATIM İŞLEMLERİ ile HÜKÜMSÜZ-YOLUUZ 3. ŞAHISLARA HAKSIZ-YOLSUZ MÜLKİYET HAKKI KAZANDIRAN KOCAELİ 4. AHM. 2006/454 S.K. da KOCAELİ 1. AHM. 2017/418 E. ve 2019/213 S.K. da MUVAZAALI – HAKSIZ VE YOLSUZDUR.
E- HUKUKSAL NEDENLER: İİK.Md. 94 ve TMK. Md.1007, 1012, 1013, 1014, 1015. 1016, 1020, 1021, 1022, 1023, 1024, 1025, 1026, 1027, Tapu Sicil Tüzüğü Madde 72 HMK. Md. 26, 29, 30, 31, 33, 36, 46, 85, 266, 273, 274, 293, 353. BK. 19. İİK. 94/2, TMK 1007 ve devamı Md. 31.05.2016 tarih ve 2016/2 (1770) sayılı genelge. EMSAL KARARLAR: Muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmayacağı gibi zaman geçmekle de geçerlilik kazanamaz. O nedenle zamanaşımına tabi değildir. T.C. YARGITAY- 20.Hukuk Dairesinin 19.04.2010 Tarihi ve 2010/4805 Esas ve 2010/5225 S.K. (766 S. K. m. 46) (3402 S. K. m. 12, 22) (4721 S. K. m 1020, 1023, 1025, 1026, 1027) (743 S. K. m. 931, 934) T.C. YARGITAY- 20.Hukuk Dairesi Esas: 2010/4805- Karar: 2010/5225 Karar Tarihi: 19.04.2010 (766 S. K. m. 46) (3402 S. K. m. 12, 22) (4721 S. K. m. 1007, 1020, 1023, 1025, 1027) (743 S. K. m. 931, 934) : T.C. YARGITAY HUKUK DAİRESİ 1 Esas No. 2003/1351 Karar No. 2003/3465 Tarihi 25.03.2003 818-BORÇLAR KANUNU/18 HUKUK GENEL KURULUNUN 22.6.1983 GÜN VE 479/719 S.K. – T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 1991/14140 K. 1991/1517 T.8.2.1991-818/m.18