Kişisel verilerin işlenmesine ilişkin yayınladığımız önceki yazılarımız için (Lütfen bkz…) (Lütfen bkz…)
Bu yazımızda kişilerin telefonlarına gönderilen mesajların, gerçekleştirilen aramaların, e-posta hesaplarına veya sosyal medya hesaplarına gönderilen iletilerin 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu (“KVKK”) kapsamında ne şekilde değerlendirilmesi gerektiği hakkında bilgi vereceğiz.
Kişisel veri kavramı, KVKK’da kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda, kişisel veri kişinin adı, soyadı, kimlik numarası, doğum tarihi, doğum yeri gibi kimlik bilgilerinin yanı sıra, kişinin fiziksel, sosyal, kültürel, dinsel, ekonomik ve ailevi özelliklerine ilişkin bilgileri de kapsar. Bunun yanında telefon numarası, e-posta adresi, sosyal medya hesap bilgileri vb. bilgiler de kimliğinin belirlenebilmesini sağlayabilecek nitelikte veriler olduğundan, KVKK’da yer alan kişisel veri tanımının kapsamında kalmaktadır.
Kişisel verilerin işlenmesi, ilgili kişinin açık rızasıyla mümkün olabilmektedir. Kişisel verilerin işlenmesini hukuka uygun hale getiren diğer istisnalar, KVKK’nın 5. maddesinde sayılmıştır. İlgilinin açık rızası ve KVKK’da belirtilen istisnai haller söz konusu değilse, kişisel verilerin işlenmesinde hukuka aykırılık gündeme gelecektir. Kişisel verilerin işlenmesinde hukuka aykırılık hususuyla, pratikte en sık karşılaşılan hallerden biri de açık rıza olmaksızın, reklam ve pazarlama amacıyla kişilere SMS, e-posta veya WhatsApp vb. uygulamalar aracılığıyla mesaj ve iletiler gönderilmesidir.
KVKK hükümlerini ihlal edici nitelikteki bu tür mesaj ve e-postaların kişilere gönderilmesi, veri işleyenlerin ve veri sorumlularının hukuki sorumluluğunu doğuracaktır.
Açık rızalari olmaksızın, reklam ve pazarlama amacıyla SMS, e-posta veya WhatsApp vb. uygulamalar aracılığıyla mesaj ve iletiler alan kişilerin, bu türlü hukuka aykırılıkların giderilmesini sağlamak için izlemesi gereken yollar için (Lütfen bkz…)
Hukuk Desteği