Vasinin görevi sırasında bazı iş ve işlemleri yerine getirmeden önce, vesayet makamı konumundaki Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin alması gerektiğini belirtmek suretiyle bu iş ile işlemlerin hangileri olduğunu bir başka yazımızda açıklamıştık; (Lütfen bkz…) Bu yazımızda ise, vasinin vesayet makamından sonra denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nden de izin almasını gerekli kılan iş ve işlemlerin neler olduğunu bildireceğiz.
Kanun koyucu, bazı durumlarda sadece vesayet makamının iznini yeterli görmeyerek, işlemin hukuken geçerli sayılması için bir de denetim makamının izninin varlığını aramıştır. Bu haller, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 463. maddesinde kesin olarak sayılmış olup; söz konusu madde“Aşağıdaki hâllerde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni gereklidir: 1. Vesayet altındaki kişinin evlât edinmesi veya evlât edinilmesi, 2. Vesayet altındaki kişinin vatandaşlığa girmesi veya çıkması, 3. Bir işletmenin devralınması veya tasfiyesi, kişisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli bir sermaye ile bir şirkete ortak olunması, 4. Ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye kadar bakma sözleşmeleri yapılması, 5. Mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılması, 6. Küçüğün ergin kılınması, 7. Vesayet altındaki kişi ile vasi arasında sözleşme yapılması” hükmünü haizdir.
Buna göre; evlat edinme/evlat edinilme, vatandaşlığa girme/vatandaşlıktan çıkma, işletmenin devri/tasfiyesi, işletme yahut şirkete ortak olarak girme/ortak olma, ömür boyu aylık/gelir bağlama ya da ölünceye kadar bakma sözleşmeleri yapma, mirasın kabulü/reddi, miras sözleşmesi yapma, küçüğü ergin kılma, vasi ve vesayet altına alınan arasında sözleşme yapma durumlarının varlığı halinde, hem vesayet makamı hem de denetim makamından izin alınmadıkça anılan işlem(ler) yasal olarak ve hukuken geçerli kabul edilmeyecektir.
Hukuk Desteği