Av. Sevcen CAN & Av. Yasemin ÇORAK
Hemen herkesin bildiği veya daha önce duymuş olduğu “copyright” terimi, bir eserin başkaları tarafından kopyalanmasını, çoğaltılmasını, dağıtılmasını engelleyen telif hakkı olarak tanımlanabilir. “Copyleft” ise, “copyright”a zıt bir anlam ifade etmekte olup, copyleft lisanslar ile eser üzerinde başkalarına değişiklik yapma, dağıtma, kopyalama, inceleme, kullanma hakkı sağlayan ancak, bu hakkın değiştirilmiş eser üzerinde de tanınmasını şart koşan bir çeşit telif hakkıdır. Bir başka deyişle “copyright” kavramıyla telif hakkının (değiştirme, kopyalama, satışa sunma, dağıtma vb.) başkaları tarafından ihlal edilmesinin önüne geçilmesi ifade edilirken, “copyleft” kavramı telif hakkının başkaları tarafından da kullanılabilmesini sağlamakla ilgili olup, eser üreticisinin birtakım telif haklarından feragat etmesini gerektiren bir lisanslama türüdür.
Copyleft lisanslar telif hakkı kapsamında koruma sağlanabilecek her türlü eserde kullanılabilmekle birlikte, sıklıkla yazılım sektöründe karşımıza çıkmaktadır. Bir yazılımın özgür yazılım olarak nitelendirilebilmesinin yolu, yazılımın copyleft lisanslarıyla paylaşıma sunulması, dolayısıyla başkaları tarafından değiştirilmesi, geliştirilmesi, türetilmesi, kopyalanması, dağıtılması imkanının sağlanması ve bunun sürdürülebilir kılınmasıdır. Bir başka deyişle, copyleft lisanslı bir yazılım değiştirilerek başka bir yazılıma dönüştürüldüğünde, bu yeni yazılımın da aynı şekilde copyleft lisansıyla sunulması, başkalarının yazılım üzerinde sahip olduğu özgürlüğün devamının sağlanması şarttır.
İlk ve en yaygın kulanılan copyleft lisans, Richard Stallman tarafından geliştirilen GNU General Public Lisans’tır (GPL). GNU General Public Lisans’ın arkasından Creative Commons Lisansı ve BSD Lisansı gelmektedir.
Son olarak, bazı özgür yazılım lisansları yazılımın değiştirilmiş kopyalarını dağıtma hakkını sınırlandırdığı için, her özgür yazılım lisansının da copyleft lisans olarak nitelendirilmeyeceğini belirtelim.