SINAİ MÜLKİYET KANUNU KAPSAMINDA İTİBAR KAYBI TAZMİNATI

Sınai mülkiyet hakkı 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 2.m.1.f.(ı) bendinde Markayı, coğrafi işareti, tasarımı, patent ve faydalı modeli, … ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. İlgili Yasa’nın 150. maddesinde ise “(1) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3) Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” denerek, söz konusu sınai mülkiyet hakkına tecavüz durumunda, hak sahibinin itibar kaybı nedeniyle tazminat talep hakkı düzenlenmiştir.

Buna göre sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri (Lütfen bkz…) işleyen kişinin, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin zararını tazmin etme yükümlüğü mevcuttur. Söz konusu tazminat, haksız fiilden doğan tazminat niteliğindedir. Tazminat talep edilebilmesi için öncelikle hukuka aykırı bir fiil sonrasında ise zarar meydana gelmiş olması ve illiyet bağının kurulması şartı aranmaktadır.

Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilen kişinin, hakka konu ürün veya hizmetlerinin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması yahut üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi ya da uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğradığı takdirde, hak sahibi zarar verenden sınai mülkiyet hakkına tecavüze ilişkin tazminatın yanı sıra söz konusu filleri sebebiyle ayrıca tazminat isteyebilecektir. Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Zararın kapsamını fiili zarar ve yoksun kalınan kazanç oluşturur. Konuya ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 7.11.2019 tarihli 2018/1694 E., 2019/6966 K. sayılı kararından bir bölümü aşağıda alıntılamak isteriz;

“Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili, müvekkili adına tescilli “ÇİÇEKSEPETİ” ve “Çiçek Sepeti” ibareli markaların davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde internet arama motorlarında kullanıldığını, davalının müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, “www.çiçekdiyarı.com” adlı internet sitesinin bulunduğunu, müvekkilinin markalarını anahtar kelime olarak kullandığını, daha fazla satış yapmak için marka haklarına tecavüz edildiğini ileri sürerek internet sitesi üzerinden tecavüz teşkil eden fiil ve kullanımların tespitini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, giderilmesini, haksız rekabetin tespitini, men’ini ve ortadan kaldırılmasını, davalının tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiilleri nedeniyle yoksun kalınan kazanç da dahil olmak üzere 1.000.- TL maddi, 1.000.- TL manevi ve 500.- TL marka itibar kaybı tazminatların davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, maddi tazminat talebini ıslah ederek 38.523.03 TL’ye çıkarmıştır. Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, dava konusu “çiçek sepeti” sözcüğünün jenerik olduğunu, herkes tarafından kullanılma ihtiyacı bulunduğunu, ayırt edicilik unsurunun olmadığını, davaya konu anahtar kelime olarak kullanılan “çiçek sepeti” sözcüklerinin çiçek almak isteyen herkes tarafından internet arama motorlarında kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiş, birleşen davada ise davalı şirketin 2008/11725 ve 2010/73454 nolu marka tescillerinin 31. ve 44. sınıflar bakımından kısmi hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Mahkemece asıl davada, davalının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespit ve önlenmesine, davacıya ait ”çiçeksepeti” markasının davalı tarafından anahtar sözcük ve içerik itibari ile kullanımının önlenmesine, bu şekildeki kullanımının internet ortamından çıkarılmasına, 15.000.- TL maddi, 1.000.- TL manevi, 500.- TL itibar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 7.11.2019 T.,2018/1694 E., 2019/6966 K.

Royalty sözleşmeleri yazımız için (Lütfen bkz…)

 Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir