6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU KAPSAMINDA SONRADAN DELİL GÖSTERME

Daha önceki yazımızda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) kapsamında delillerin gösterilmesinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise usul hukukumuzda sonradan delil gösterilmesine ilişkin açıklamalara yer vereceğiz.

Kural olarak tarafların dilekçeler aşamasının sonuna kadar delillerini göstermeleri mümkündür.  Bu kuralın istisnaları;bir delilin sonradan ileri sürülmesinin yargılamayı geciktirme amacı taşımadığı veya süresinde ileri sürülememesinin ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmadığı hallerde sonradan delil gösterilmesi, ıslah yoluyla sonradan delil gösterilmesi, karşı tarafın muvafakatiyle sonradan delil gösterilmesi, taraflardan birinin ön inceleme duruşmasına gelmemesi halinde diğer tarafın sonradan delil göstermesi ve fer’i müdahilin delil göstermesi olarak sayılabilir.

HMK’nın 145. maddesi uyarınca taraflar, Kanun’da belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. Anılan madde kapsamında sonradan delil gösterilebilmesi için öncelikle delilin süresinde gösterilememesinin yargılamayı geciktirme amacı taşımıyor olması gerekmektedir. Sonradan delil gösterilmesinin ikinci koşulu ise delilin süresinde ileri sürülememesinin ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyor olmasıdır.  Madde hükmünde geçen şartlar esasen dürüstlük kuralına aykırı olarak delil gösterilmesini engellemeye yöneliktir.

HMK madde 145 kapsamında düzenlenen, delillerin süresinde sunulmasına ilişkin olarak getirilen istisna gerek dava açıldığı anda mevcut olan deliller gerekse dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra, yargılamanın herhangi bir safhasında ortaya çıkan deliller için geçerlidir. Tarafların, HMK madde 145 kapsamında sonradan delil göstermesi için, bu delillerin yargılamayı geciktirme amacı taşımadığını ve süresinde sunulmamasının ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmadığını ortaya koyarak sonradan delil gösterme talebini mahkemeye yöneltmesi gerekmektedir. Mahkeme, takdir yetkisini kullanarak, eğer anılan madde hükmünde sayılan şartları taşıyorsa, sonradan delil gösterilmesine izin verebilecektir. 

Sonradan delil gösterilmesine ilişkin söz konusu istisna, İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile de teminat altına alınmış olan hukuki dinlenilme hakkının bir uzantısı niteliğindedir.

Sonradan delil gösterilmesine ilişkin diğer istisnalardan bir sonraki yazımızda bahsedeceğiz.

https://hukukdestegi.com/tr/2023/02/03/6100-sayili-hukuk-muhakemeleri-kanunu-kapsaminda-ilk-derece-yargilamasinda-sonradan-delil-gosterme/
https://hukukdestegi.com/tr/2015/10/19/ceza-muhakemesinde-hukuka-aykiri-elde-edilen-delillerin-degerlendirilmesi/
https://hukukdestegi.com/tr/2019/12/20/ses-kaydi-ve-delil-olarak-degerlendirilmesi-i/
https://hukukdestegi.com/tr/2020/02/10/hts-kayitlarinin-delil-niteligi/
https://hukukdestegi.com/tr/2020/12/28/hukuk-muhakemeleri-kanununda-yapilan-degisiklikler-kapsaminda-cevap-dilekcesi-verme-ek-sure-talebi/
https://hukukdestegi.com/tr/2015/10/20/yatak-odasinda-bulunan-gunluk-bosanma-davasinda-delil-olarak-kabul-edilebilir-mi/
https://hukukdestegi.com/tr/2021/07/07/kesif-nedir/
https://hukukdestegi.com/tr/2021/10/22/6100-sayili-hukuk-muhakemeleri-kanunu-kapsaminda-delil-gosterme/
https://hukukdestegi.com/tr/2021/12/29/teksif-ilkesi/

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir