Bu yazımızda vergi incelemesi yapılması için şirket veya mükellefiyetinizin neden seçilmiş olabileceğine dair aşağıda ihtimalleri sıraladık, bunlardan başka bir sebeple de hakkınızda inceleme yapılmasına karar verilmiş olabilir:
- Vergi dairesi dosyanızın taranması,
- Mali tabloların mali analiz yoluyla ölçülerek, sektör, mükellef ve konu bazında seçim yapılması,
- Özelliği olan sektör ve konuların denetlenmesi,
- Merkezi denetim elemanları tarafından yapılan karşıt incelemeler,
- Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kodlarına girilmesi,
- Devamlı devir KDV vermeniz,
- Devamlı zarar beyan etmeniz,
- Faaliyetleriniz ile orantısız iade taleplerinizin olması,
- Mali tablolarınızın tutarsızlıklar içermesi,
- Giderleriniz yüksekliği,
- Ortaklarınızın cari hesabının şişkinliği,
- Şirketiniz ya da mükellefiyetiniz hakkında ihbar bulunması,
- Başbakanlık ve bakanlık takipli özel incelemelerin vergisel açıdan değerlendirilmesi,
- Kara para incelemelerinin vergisel açıdan incelenmesi,
- Diğer denetleyici ve düzenleyici kurumların talebi (SPK, BBDK vb) ,
- Banka, aracı kurum gibi finansal piyasalarda yapılan denetimlerin yansıması
Hakkınızda yapılan vergi incelemesinin nasıl yürüyeceğine dair bazı bilgilere yer vermek gerekirse: İnceleme elemanı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) 3. maddesinde yer alan serbest delil sistemini kullanarak bulgularını delillendirir (VUK’nun 3. maddesi uyarınca vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olup, bu durum; yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir.). Bu delillendirme sırasında gerek mükellefin /temsilcisinin gerekse üçüncü kişilerin ifadesine de başvurulabilir.
İnceleme esnasında lüzum görülen hallerde, vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları ayrıca tutanaklar ile tespit edilip belgelendirilebilir ancak ilgililerin itiraz mülahaza ve çekinceleri varsa bunlar da tutanağa muhakkak geçirilmelidir. Danıştay’a göre; “yeterli bir vergi incelemesinin yapılmış olduğundan söz edebilmek için, vergileme ile ilgili olaylarla hesap durumlarının ve bu arada ilgililerin tutanağa geçirilen itiraz veya mülahazalarının inandırıcı biçimde araştırılması, eleştirilecek hususlarla ilgili saptamaların sağlıklı yapılması ve saptanan hususların isabetli bir biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir”.
Bu tutanak ve raporlar maddi delil niteliğinde kabul edilmektedir ancak; vergi inceleme raporlarının aksinin ispatlanması da mümkün olduğundan vergi incelemesine dayalı tarhiyat vergi yargı organınca kaldırılır. Düzenlenen tutanakların birer nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılması mecburi gözükmektedir aksi halde usulsel bozukluk meydana gelecektir. İlgililer tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta bahis konusu edilen olaylar ve hesap durumlarını gösteren belgeler veya vesikalar, nezdinde inceleme yapılandan rızasına bakılmaksızın alınır ve inceleme neticesinde tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri verilmez. İlgililer her zaman bu tutanakları imzalayarak defter ve vesikaları geri alabilirler. Ancak bu durum için defterlerin suç delili olmaması gerekmektedir.
Mükellef inceleme elemanına bilgi vermekten çekinirse, idare adına hareket eden inceleme elemanı ihtilaflı durumu kendiliğinden araştırmak ve ispat etmekle sorumludur. Aksi durumda açıkça insan haklarından biri ve Anayasamızın 38. maddesi hükmü “susma hakkı” yok sayılmış olacaktır.
Hukuk Desteği