Daha önceki bir yazımızda (Bkz. İlgili yazımız…) izaleyi şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası hakkında genel bilgilendirmelerde bulunmuştuk. Bu yazımızda ise satış yoluyla ortaklığın giderilmesinin nasıl olacağını açıklamaya çalışacağız.
İzaleyi şuyu davasında mahkeme ilk etapta ortaklığın giderilmesi istenen malın bölünüp bölünemeyeceğini bilirkişilerin görevlendirilmesi suretiyle inceler. Burada taşınmazın imar durumu, hisse ve hissedarların sayısı gibi özelliklere bakılarak karar verilmektedir.
Şayet açılan ortaklığın giderilmesi davası; Türk Medeni Kanunu’nun 699/3 hükmünde “Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” şeklinde düzenlendiği üzere satışla ortaklığın giderilmesi yoluyla sonlanır ve karar kesinleşirse taşınmaz açık artırma yolu ile satılacaktır.
Gerekli masraflar yatırıldıktan sonra kararı veren mahkemenin kalem müdürlüğü, satış müdürlüğü sıfatıyla satış işlemlerini yapacaktır. Önemli olan husus, satış yapılmadan önce muhakkak keşif yapmak suretiyle kıymet takdir raporunun alınması gerektiğidir. Satış İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Kıymet takdiri yapılıp, satış ilanı gibi usulen gerekli işlemler tamamlandıktan sonra taşınmaz ihaleye çıkarılmaktadır. Satış memuru, satış ilanını İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddelerine uygun şekilde hazırlayıp ilan ettirecektir.
Kıymet takdirindeki bedelin %20’sini teminat olarak yatıran kişiler, ihaleye katılabilecektir. Satış ilanının satış gününden en az 1 ay önce yapılması gerekmektedir. Satış, ilgililere belirtilen saatte başlanır ve artırma usulüne göre uygulanır. Usule uygun olmadığı düşünülen ihalelerde, ihalenin feshi gündeme gelir. Bu noktada ilgili herkes, satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar veren Sulh Hukuk Mahkemesine, satışın bozulması için itiraz ve şikayette bulunabilme hakkına sahiptir.
Hukuk Desteği
degerli okuyucu,
Almanyada ikametgah ediyorum, ve bizim Türkiye’de miras davamiz var. Toplam 7 kardesiz ( ve annem)ve herbirinin degisik bir görüsü var. Su an yaklasik 8 sene oldu davamsizlik hep sürdü. ve mülkiyetin paydasiminda sorunlar cikti. 4 kardesin davaci konumunda ve 3 kardesin ve annemin davali konumunda bu davalar acildi. Sahsen davali konumundayim ve hak hukuk ne gerektiriyorsa hep bunu savunduk.
Babadan kalma 1 arsa ve 5 tanede daire bulunmakta idi, bunlarin deger tespiti hep yapildi. fakat nedense uzadida uzadi.davaci kardeslerime hisselerine ne düsecekse bizlerin devir almasindan yana oldugumuzu belirttik ama yanasmadilar, haklarindan fazlasini istediler. su an yaklasik iki haftalik bir mevzuda kendi avukatlarininda onlara dönüs yaptigini ve onlarin hisselerine düsecek olan miktarin bizlerin sunumuyla ayni oldugunu belirtti. Bu seviyeden sonra baba yadigarini yasatmak icin, ve sosyal baglarin telafisi icin 2 kardesim daha icra taleplerinden vaz gectiler ve aramizdaki sözlesmeyle haklarini bizlere devredeceklerini noter huzurunda beyan ettiler, ve avukatlarina/mahkemeye azilname dilekcesi gönderdiler.
simdiki mevzu 6 hissedar devremulk yapmak istiyor, ama geriye kalan 2 tanesi icra talep edecekmis avukatlarinin beyanina göre. sorum su: bizler bu iki kardesimizin hisselerini devir almak icin ne yapabiliriz? aramizda uyum yok , fikir ayriligi cok. onlarin hissesini icaradan veya ihale yoluylami alinacak. procedurun ne oldugunu merak ediyorum.
saygilarimla,
Güven Talat
merhaba iyi akşamlar. sorum olacaktı. Köyde dededen miras kalan bir ev var ve 5 mirasçı var. Bunlardan biri üvey anne yani ölen dedemin eşi diğer dördü de dedemin ilk eşinden çocuklarıdır. Sadece yazları bu evde üvey anne kalıyor onun dışında boş. Fakat çocuklarından biri bu ev için ortaklığın giderilmesi davası açtı. Bu davada ilk olarak üvey anne yazları oturuyor diye ona mı öncelik tanıyıp sorulur o alamazsa öyle mi düşer çocuklara alma hakkı.