Maddi tazminat, kişilerin diğer kişilerin fiillerinden doğan zararlarının giderilmesi için hükmedilen bir tazminattır. Maddi tazminat, durumun gereği, kusurun ağırlığı ve ortaya çıkan maddi zarar esas alınarak belirlenir. Öte yandan tazminat borçlusu ortaya çıkan “tüm zararı” değil, yalnızca fiilinin sebep olduğu zararı neden – sonuç ilişkisi kapsamında değerlendirilerek ödemekle yükümlüdür.
Bu noktada tazminat alacaklısının birtakım sorumluluklarının bulunduğundan bahsetmeliyiz. Tazminat alacaklısı zararın artmasına sebep olmamakla yükümlüdür. Mevcut zararın artmasına alacaklının fiilinin sebep olması durumunda borçlu artan zarardan sorumlu tutulamaz.
Alacaklı aynı zamanda zararı azaltacak önlemleri kendiliğinden almakla mükelleftir. Bu zorunluluk dürüstlük kuralına dayanır. Dürüstlük kuralı gereği alacaklı, kendisi tazmin edecek olsa nasıl sorumlu davranacaksa özenli ve basiretli bir kişi olarak gereken tüm makul önlemleri almalıdır, bu önlemlere rağmen zararda artış meydana gelirse bu noktada alacaklının sorumluluğu ortadan kalkar. Borçlu önlemler alındığı halde artan zararı da tazmin etme borcu altındadır.
Makul kabul edilen önlem olarak objektif değerlendirildiğinde zararın azalmasına veya artmamasına sebep olabilecek tüm tedbirler akla gelmelidir. Söz konusu önlemler yapma veya kaçınma fiilleri şeklinde görülür. Ama asla alacaklıdan kendi menfaatlerini, sağlığını veya 3. kişileri tehlikeye atması beklenemez. Bununla birlikte alacaklının kendi kişiliğine ve bulunduğu şartlara aykırı önlemler alması da beklenemez. Mahkeme, aynı durumda ve aynı statüde bir insan neler yapabilirdi düşüncesiyle somut olayı da göz önüne alarak bir değerlendirme yapar.
Zararı azaltma külfeti yalnızca zarar görenin üzerinde değildir, zarar veren de zararı azaltmakla mükelleftir. Bunun için, eğer zarar gören alacaklının alacağı tedbirler masraf gerektiriyorsa borçlu, avans olarak tedbir masraflarını karşılamakla mükelleftir. Alacaklı, borçludan aldığı tedbir avansını yalnızca masraflar için kullanacaktır ve artan kısmı iade edecektir.
Zararı azaltma külfetinin ihlali halinde, maddi tazminat miktarında indirim söz konusu olabilecektir. Zira, zararın artmaması için gereken önlemlerin alınmaması ve zararın artması artık yalnızca borçlunun fiiline bağlı değildir. İndirimin miktarı somut olaya, etki eden dış etmenlere ve alacaklı ve borçlunun fiillerine göre değişiklik gösterecektir.
Hukuk Desteği