Kısa süreli hapis cezalarının bazı durumlarda Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinde sayılan seçenek yaptırımlara dönüştürülmesi mümkündür. Öngörülen yaptırımlardan biri de; mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iadesi, suçtan önceki hale getirilmesi veya tazmini suretiyle tamamen giderilmesidir. Söz konusu yaptırıma hükmedilebilmesi için suçlunun;
- Kişiliği,
- Sosyal ve ekonomik durumu,
- Yargılama süresince pişmanlığı,
- İşlediği suçun niteliği göz önüne alınır.
İşlenilen suçun niteliği gereği uğranılan zararın tazmininin mümkün olması ve tazminle birlikte mağdurun veya kamunun uğradığı herhangi bir zararın bulunmayacağı hallerde mahkeme hükümlünün zararı,
- Aynen iade etmesine,
- Eski hale getirmesine,
- Tazmin etmesine karar verebilir.
Söz konusu kararın verilmesiyle hükümlü ayrıca bir hapis cezasına mahkum edilmez ve adli sicilinde hapis cezası yer almaz.
Zararın niteliği ve miktarına göre mahkemece yukarıda bahsettiğimiz hallerden birine karar verilir. Gerekli şartlar mevcutsa mahkeme söz konusu seçenek yaptırıma başvurmak yerine hapis cezasına karar veremez.
Mağdurun uğradığı zararın miktarının mahkeme kararında belirlenmemiş olduğu halde, cumhuriyet savcısının talebi üzerine mahkeme tarafından zararın belirlenmesi gerekir. Mağdurun zararının giderilmesine ilişkin kararın kesinleşmesi ile ilam Cumhuriyet Savcılığı’na iletilir.
Cumhuriyet Savcılığı, mahkuma mahkemece belirlenen zararı ve 30 gün içerisinde giderilmesi gerektiğini tebliğ eder. Mahkum 30 gün içerisinde zararı gidermez ise Cumhuriyet Savcılığı mahkemeye bu durumu haber verir. Hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının infazına karar verir ve bu kararın derhal infazına başlanır. Ancak, hükümlüden kaynaklanmayan sebeplerle cezanın infazı gerçekleşmiyorsa mahkeme uygulanacak tedbiri değiştirir.
Hukuk Desteği