ÇOCUK (II)

Daha önceki bir yazımızda (Bknz……..) çocuk kavramının Türk Medeni Hukuku ve Türk Ceza Hukukunda nasıl düzenlendiğini ele almıştık, bu yazımızda ise 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu (“ÇKK”) bakımından değerlendirme yapmaya çalışacağız.

ÇKK’nın 1. maddesi gereğince çocuk, daha ergin yaşta olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişidir. Kanun’da çocuk hukuku ilkelerine uygun olarak ‘suçlu çocuk, suç işlemiş çocuk’ ifadelerinin kullanılmasından özelikle kaçınılmıştır. Bunun yerine “suça sürüklenen çocuk” ibaresi tercih edilmiştir.

Çocuk daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişiyi ifade etmektedir. Bu tanımlama Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin (“ÇHDS”) 1 ve 2’nci maddeleriyle de uyumludur. ÇKK’da korunmaya muhtaç çocuk ile suça sürüklenen çocuk kavramları tanımlanmış ve çocukların içinde bulundukları konuma göre hukuki durumları düzenlenmiştir.

ÇKK 3. maddesinde yer verilen tanımlara bakacak olursak: “(1) Bu Kanunun uygulanmasında; a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi; bu kapsamda, 1. Korunma ihtiyacı olan çocuk: Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu, 2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu, b) Mahkeme: Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini, c) Çocuk hâkimi: Hakkında kovuşturma başlatılmış olanlar hariç, suça sürüklenen çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında uygulanacak tedbir kararlarını veren çocuk mahkemesi hâkimini,  d) Kurum: Bu Kanun kapsamındaki çocuğun bakılıp gözetildiği, hakkında verilen tedbir kararlarının yerine getirildiği resmî veya özel kurumları, e) Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,” ifade eder.

ÇKK 3. maddesinde; bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ve kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suçun mağduru olan çocuklar korunmaya muhtaç çocuk olarak belirlenmiş; aynı maddede suça sürüklenen çocuk ise, işlediği bir fiil iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk şeklinde tanımlanmıştır.

2253 Sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun’un 14 nci maddesinde; beden, ruh ve ahlak gelişmeleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olan yahut ebeveynine karşı vahim bir itaatsizlikte bulunan küçük, “korunmaya muhtaç çocuk” olarak tanımlanmıştır. Temel Kanun olan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun’da ise çocuğun bedensel ve zihinsel olarak tehlikede bulunması ya da manen terk edilmesi durumunda koruma önlemlerine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.

                                                                                                                                                              Hukuk Desteği 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir