Bilindiği üzere malvarlığının aktifini alacaklar oluşturmakta, borçlar ise malvarlığının pasifinde yer almaktadır. Bu bağlamda malvarlığının aktifini oluşturduğunu söylediğimiz alacağın, borçlunun rızası aranmaksızın 3. kişiye devrine alacağın temliki denmekte olup malvarlığının pasifinde yer alan borcun 3. kişiye devrine ise borcun üstlenilmesi (borcun nakli) denmektedir.
Alacağın temliki (bkz…) başlıklı yazımızda da belirttiğimiz üzere alacağın temliki için temlik edenle tebellüğ edenin anlaşmaları yeterli olup borçlunun rızasına, onayına gerek kalmaksızın ve hatta borçlunun haberi dahi olmaksızın alacağın temliki sözleşmesi yapılabilmekte, temlik işlemleri gerçekleştirilebilmektedir; ancak borcun nakline ilişkin işlemlerin yapılabilmesi için borçlu ile 3. kişinin mutabakata varması yeterli olmayacaktır. Borcun nakli işlemlerinde borçlu ve 3. kişinin ortak menfaati dışında alacaklının da rızası ve iradesinin aranmasının temel sebebi, borç ilişkisinde borçlu tarafın değişmesi halinde alacaklının menfaatinin doğrudan etkilenecek olmasıdır. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (“TBK”) 195. ve 196. maddelerde de belirtildiği üzere borcun naklinin gerçekleştirilebilmesi için iç ve dış üstlenme sözleşmeleri yapılması gerekmektedir. İç üstlenme sözleşmesi ile 3. kişi borçluyu borcundan kurtarmayı üstlenirken; dış üstlenme sözleşmesi ile 3. kişi alacaklıya borcu üstlendiğine ilişkin taahhütte bulunur.
Borçlu ile borcun nakline ilişkin iç üstlenme sözleşmesi yapan 3. kişinin borcu bizzat ifa etmesi yahut alacaklının rızası olması şartıyla borcu üstlenmesi ve sonucunda borçluyu borcundan kurtarma yükümlülüğü altına girmesi gerekmektedir. Alacaklı ile 3. kişinin yaptığı dış üstlenme sözleşmesi borçlunun yerine yenisinin geçmesi ve borçlunun borcundan kurtarılması için gerekli olup, yapılan işlem tasarruf işlemi niteliğindedir. İç üstlenme sözleşmesi yapılırken alacaklının rıza ve onayını arayan kanun koyucu üstlenen yahut onun izni ile iç üstlenme sözleşmesinin alacaklıya bildirimini öneri olarak kabul etmiştir. Şunu da unutmamak gerekmektedir ki, borcun üstlenilmesi ile her ne kadar borçlu tarafta değişiklik yapılıyor olsa da borcun mevcut niteliğinde herhangi bir değişiklik meydana gelmeyecek, borçlar ve borca bağlı fer’i haklar hiçbir değişiklik olmaksızın devam edecektir. Fakat borca bağlı olmayan, borçlunun kişiliğine özgü bağlı hakların yapılan değişiklik sonrasında devam etmesi ümkün değildir. Bununla beraber kanunda da belirtildiği üzere borcun güvencesi olarak rehin verenin ve kefilin sorumlulukları ancak ve ancak borcun üstlenilmesine yazılı olarak rıza göstermeleri halinde mümkün olacaktır. Son olarak söylemek gerekir ki, borcun nakli sebebiyle taraf haline gelen yeni borçlu üstlenilen borca ilişkin savunmaları ileri sürme hakkına haiz olmakla beraber, iç üstlenme sözleşmesinden kaynaklanan savunmaları alacaklıya karşı ileri süremeyecektir.
TBK 200. maddede sözleşmenin hükümsüzlüğü konusuna yer verilmiş olup maddede “Dış üstlenme sözleşmesi hükümsüz hâle gelirse, iyiniyetli üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak üzere, eski borç bütün bağlı borçlarıyla birlikte varlığını sürdürür. Bundan başka, borcu üstlenen üstlenme sözleşmesinin hükümsüz hâle gelmesinde ve alacaklının zarara uğramasında kendisine bir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklı, önceden sağlanmış güvenceyi yitirmesi yüzünden veya başka herhangi bir sebeple uğradığı zararın giderilmesini üstlenenden isteyebilir.” denmektedir.
Hukuk Desteği
Abi merhaba. Rahatsız ediyorum asosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı aracılığıyla proje destekli borç alınmış lakin ödemesi yapılmamış. Borçta benim imzam var hür irademle attım lakin ilgili proje parası yatırılmasına rağmen yapılmamıştır. Ben bu projenin parasına hiç dokunamadım mesele uzun ama şunu sormak istiyorum: Sosyal yrd ve dynş vakfına olan bu borcumu 3. bir şahsa devredebilir miyim? Örnek formu var mıdır? Teşekkürler.
Merhabalar, Alacaklının rızası olmadan borcunuzu üçüncü bir kişiye devredemezsiniz. Bilginize..
Hayır TBK 183 e göre devredebilir
Merhabalar,
Türk Borçlar Kanunu m.183 alacağın devrini düzenlemektedir. Kanunun 195. ve 196. maddelerinde borcun üstlenilmesi için alacaklının açık veya örtülü kabulünü aranmıştır. Bilginize..
Merhabalar. Vodafone hat borcu ile ilgili icra dosyam var. hattı arkadaşım kullandığı için borcu üstlenmek istiyor. bu mümkün mü?
Merhabalar, Alacaklının onayı olmaksızın borcun üstlenilmesi mümkün değildir. Bilginize..