İhtiyati tedbirin ne olduğundan, ne amaçla verildiğinden, hangi kanunda ne şekilde düzenlendiğinden bir diğer yazımızda detaylıca bahsetmiştik. (Bkz: Bir diğer yazımız…)
İhtiyati tedbir kararı, mahkeme tarafından verilen geçici koruma kararıdır. Diğer tüm mahkeme kararları gibi bu kararlara da taraflar uymakla yükümlüdür. İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına muhalefet eden, ilgili yasa hükmüne açık şekilde aykırı davranmış olacaktır ki, bu da aykırılığı gerçekleştirenin bir yaptırıma maruz kalması şeklinde sonuç bulacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398. maddesi: “İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir.” hükmünü haizdir. Açık kanun maddesine göre; tedbir kararının uygulanmasına muhalefet eden herkes, tazyik hapsi bir başka deyişle disiplin hapsiyle cezalandırılacaktır.
Burada önemli olan bir diğer husus da; tedbir kararına aykırı hareket ederek söz konusu kararın uygulanmasına bizzat engel olan şahıs veya şahıslar bakımından şikayetin nereye yapılacağıdır. Yukarıda yer verdiğimiz maddeyle bu konu da açığa kavuşturulmuştur. Bu bakımdan, şikayet dilekçesinin verileceği görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki davanın açılıp açılmamış olmasına göre belirlenecektir. Eğer esas hakkındaki dava açılmamışsa tedbir kararını veren mahkeme, açılmışsa da bu davanın görüldüğü mahkemeye şikayet yapılacaktır. Kanun’un açık hükmü gereğince, İcra Ceza Mahkemesi’nin bu hususta inceleme yapma görev ve yetkisi yoktur.
Konuya ilişkin olarak bir Yargıtay kararını sizlerle paylaşmak isteriz: “..Henüz geçerli bir icra takibi bulunmaksızın İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20.03.2008 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanması, icra işlemi sayılmayacağından tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevi kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Zira icra müdürünün bu aşamadaki görevi sadece infaz memurluğu niteliğindedir. HUMK.nun108. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra dava açılmış ise bu konudaki tüm yetkiler de dava açılan mahkemeye ait olacaktır. İcra mahkemesince resen görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.…” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2008/16518 E, 2008/19546 K.)
Hukuk Desteği