Yapı malikinin sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) kusursuz sorumluluk başlığı altında 69 ve 70. maddelerinde düzenlenmiştir. Kusursuz sorumlulukta, kusur bir sorumluluk şartı olarak aranmamakta ve unsur olarak göz önüne alınmamaktadır. (Kusursuz sorumluluk ile ilgili daha detaylı bilgi için lütfen bkz.)
TBK madde 69 “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır.” hükmünü amirdir. Madde uyarınca bir sorumluluğun söz konusu olması için bir zararın meydana çıkması gerekmekte olup aksi takdirde malikin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Oluşan zararın ispatı zarar görene aittir.
Malik; yükümlülükten kurtulmak için illiyet bağının olmadığı hususunu ispatlamak zorundadır. “Bina ya da yapı eseri malikinin TBK. 69. maddesine göre sorumlu tutulabilmesi için, zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatlanmalıdır. Buradaki ispat yükü zarar görene düşer. Bununla birlikte, illiyet bağını kesen hallerden birinin varlığı veya zarara yapım bozukluğu veya bakım eksikliği dışında ve bunların bir katkısı olmaksızın mücbir sebepten üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanan başka bir kazanın sebep olduğu kanıtlanmadığı takdirde ispat yükü yerine getirilmiş sayılır” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/7031 E., 2016/3998 K., 16.3.2016 T) Maddenin ikinci fıkrasında belirtildiği üzere, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, intifa hakkı sahipleri ve oturma hakkı sahipleri de malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Şunu da ayrıca belirtmek isteriz, intifa ve oturma hakkı sahipleri binanın ya da yapı eserlerinin yapımındaki bozukluklardan sorumlu tutulamayacak olup, sadece binanın bakımındaki eksikliklerden sorumlu tutulabileceklerdir.
TBK madde 70 ise “Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden isteyebilir.” hükmünü amir olup bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişinin tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemleri hak sahiplerinden isteyebilmesi düzenlenmiştir.
Hukuk Desteği